Gökte bir yıldız kaydı,
Yaz sıcaklarından,
İstanbul ayazına.
Duydum ki..
Alsancak’tan..
Çocukluğumuzun ağabeylerinden..
Hani..
Kalabak güneşinde..
Kaydırak tepesinde..
Beklenipte gelmeyenler zamanlarda.
Yaşlı gözleri emanet alan,
Avutan, koruyan ağabeylerden..
Yıldız Tepeden güneşi doğururduk,
Kumdan kaleler içerisinde.
Çocuk beden,
Şen kahkahalara boğulan,
Sevgisiz zamanlara inat.
Dosttuk kalplerimizde,
Sahilde bitirdik hep birlikte,
Çocukluğu, ergenliği.
Birbirimize destek,
Yaşama tutunan cesur yüreklerle.
Bir sabah uyandık,
Herkes pür telaş..
Yoktun.
Bisiklet üstünde,
İskele kaçağı..
Belki 'Armanofski'..
Belki Çeşme’ydi cazip olan.
Bir sabah uyandım..
Soğuk, kış..
Yılların aralığında,
Kardeşimle hasret giderdim.
Ansızın gözlerim dondu..
Birden dudaklarım titredi..
İçim sızım, sızım sızladı..
Yine kaçmıştın bizlerden..
Bu defa,
Dönmemecesine.
Ruhun şad, mekanın cennet olsun “Bülent Ağabey”
Unutma sakın..
Kalabak’ın Çocukları olarak,
Bize sormadan gidişin hesabını
Bu defa öteki tarafta soracağız.
Kayıt Tarihi : 29.12.2008 17:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Kalay](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/29/yildiz-tepeden.jpg)
okumakda geç kaldım sanırım
beğeni ile okudum
işlenmemiş maden gibi yüreklere
işlenişi yani okunuşu mükemmeldi
kutlarım duyguların
ilhamın vede kalemin hiç tükenmesin
.................................
TÜM YORUMLAR (1)