YILDIZ TARLASI
Yürüyüşleri var ki gölgeler dolusu, bir zamanın behrinde, içinde doğup çöpe attığımız kağıtlar gibi
Ve ölü saatler dolusu kovaları ve inip kalkan kollarıyla bir ordu yer ile göğ arası
Kimsenin duymadığı kaç bin yıllık çan sesi belki bir gezegenin dönüşü
Fiilden fiil yaratıyor evren kuşaklar ötesi, oburlaşıyor, kol kanaat yetmiyor .
İsimden isim yaratıyoruz boyuna, bir inanç; boşa dönen taş plak gibi, sesler çizik, bir öküz öğürmesi.
Mevcudiyetten bu yannı bu kadar yakınlaşılmamıştı tanrıya, ümit kesilirken topraktan, göğ tarla baş
gösterdi.
Derken gök boşaldı ıslanmadık tek şey sokak lambasının hemen altı kaldı. Tam sönecek
derken yeniden başlıyor her şey zamansız bir vakte sığıyor, ölecek derken bir evren doğuyor.
Yokuş aşağı fren patlamış gibi üşüşüyor bataklığa, büyük bir miras barındırmada, kanlı canlı et, taze
rahatlıyorum. Bir korkanı gördüm, uzak gideni, uzayıp gidiyor yine yepyeni bir kıta, kan kokusu var
bu havalarda. İlk sigarayı yakabilirdik oysa güzelim kıta’da.*
Parmakların kalmış havada, asılı
durmada. Bir nokta.
Edilgen bir fiil olmalıydı dünya, çatısı ortak lakin etken fiiller çıktı böldü bil cümleyi, cemaat din iman
kavgasında.
Kabulüm evet hayvanlarda ve tüm cihanda beslenme piramidi ve diyeti; felsefeyi
yaratansa ne etmeli; dünyayı yemeli, bu da oluyor fakat kimi yediğiyle ...
Bir insan bir çaput, bez çanta, oğul sırtta ve kar bir baba, gezegenler değerdi bu an ‘a.
*Derken yine marstayız seninle; geçmiş gibi dün gibi ya da başka bir yer seç başka bir gezegen. Gördüğün tüm taş toprak, arsalar, düzlükler, dağlar tepeler, cebine sığan_ çantana, uzay aracına hepsi senin. Tam da böyle başladı sanırım aşkımız; kıskanç, mal, mülk ve sığınacak pencere ayrıca buralara gelebildiysek demek ki biz öndeyiz, birinciyiz ne güzel. Sevgilim ikincil bakmayı da öğrendim yaşamayı da, amfibiler; evrimde bir garip halka. Ne kadar geri gitsek ne kadar öğrensek kanmıyoruz hataya, hele gözlerinde küçük düşmek hiç acıtmaz olur mu tarihi; papa, general, burjuva kimler kimler, koca koca adamlar düşmedi mi gözlerin uğruna. Zavallı Hypatıa … şimdi seninleyiz, tarihten gelen yalnızlık ve öyle bilinçliyiz aslında. Bir sigara yakalım ilklere ve her şeye. Belki bu sefer alır yürür bir aşk bir sevda tükenmedi daha…
Kayıt Tarihi : 7.5.2024 23:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!