Yıldız yağıyor düşlerinin gülümsemesine
Çırpındıkça yüreğinin kuşu
Karanlık büyülüyor, büyüdükçe yıldız yanıyor
İçimize dair kuşkuların melekelerinde
Sohbetin duasına dost anımsamalarda
Bu gece yağmurun gecesi oysa
Dokunuşların zevk ısıtmalarının
Güzün sarısına adaklar adanası bir gece
Efsanene renk cümbüşü tadında
Kıvrımlarına masallar yazılası
Yüzleşiyor içimizde şehrin adımları
Suskunluğa dokunuyor taşın ruh haritası
Kımızı esiyor içimizde
Perdeler kapanıyor gösteri bitmeden
Yumuşak bir su dokunuşu bedenin
Bir sonraki senaryoyu bilmeden
Gel zaman eskimeden
Eskitmeden fırtınalar denizi
Kuyu kazılmadan, çocuk saklanmadan
Aşk sadece bizi anlatırken yazıtlarında efsanelerin
Sana benzeyen yalnızlık yok
Sensizliğin bahçelerinde.
Bakışlarına yaslanıp uyumak var,
Yolculuk var akşamüstü ellerine ulaşmadan
Evrenin gizemine yankılanmışken gülümsemen.
Göç sürerken, geçitler açılırken dualardan
Ruh toprağın kokusuna susmuşken
Sana kavuşmak hayali tutunur ellerime
Ellerim volkanında ateş yağmurları
Sana dokunduğum ana fırtınalanmış.
Geldim işte gölgene
Beyazına ruhumu dokundurduğum
Alevine söndüğüm
Yıldız perisi.
Kayıt Tarihi : 16.9.2008 16:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Latif Memiş](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/16/yildiz-perisi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!