uzatma ellerini sabahlara gelemem
gelemem ölesiye bakma gözlerime
belli ki sensiz
yine seninle bitecek bu özlem
belli ki bundan böyle
bu bir Haziran hikayesi
dilimde pelit kekresi
bir şeytan ısırığı
dudağımdan sızan sıcacık kan
durmadan dönüyor yelkovan
(Gölge ve Didar'a ithaftır. 14.04.2016/Perşembe)
-Üveyik Kuşu
kanadı kırık keder
bilirim üç beş kelâm acını dindiremez
bilirim bu şiir de beni şair edemez
bir eski zamandı
hangi mevsim bilmem
hangi aydı
burası öyle dingin
sin sin
efsunlu bir kasabaydı
"Annelere ithafımdır."
İnsan bir gül misali soluyor
mum gibi eriyor
akrep ve yelkovan birer yılkı
o kaçınılmaz an yaklaşıyor
hüznü sonsuzmuş gibi
lâl bir nağme büyüyor içimde
eski bir yol hikâyesinin izini sürüyorum
sevgilinin ölü gözleri
boylu boyunca uzanıyor içimde
suskun
çekebilseydim dualitenin kör eden siyah perdesini gözlerimden
böylesine yüksek duvarlar örmezdim hayatla arama
ve gidişlerinin ardından kalmazdım böyle
ruhumda jiletkesiği bu tatla
görürdüm buzdağının öteki yüzünü
I.
2016 yedi ocak perşembedir
Sultanahmet dal bir uykuda
uykuda yedi tepeli şehir
Çemberlitaş Kazlıçeşme Üsküdar
uykudadır çağlardır akan nehir
bugün bayram
günün ilk ışıkları sızıyor odama
yıllar var şehrin sağır duvarlarıyla arkadaşım
kalbim kuytu bir göl yalnızlığı
bir orman ıssızlığı içimdeki gökyüzü
savunulacak yanım yok
bir Eylül günüydü
çiçeklerimi mahsun koyup
gittiğim zaman
gördüm bükülü boyunlarını
aldırışsız adımlarla yürüdüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!