Aşk insanın karşısına öyle sık sık çıkmıyor... Halley kuyruklu yıldızı gibi.. binlerce yıl bekleyebiliyorsunuz aşkı tadabilmek için. Aşk yokken her şey çok sıradan, her şey sıkıcı... Biliyorsunuz orada bir yerde olduğunu, bekliyorsunuz... İlahi bir şey şu aşk. Sadece bilmek yetmiyor orada olduğunu. İçinizde, iliklerinize kadar her hücrenizde hissettiğinizde ancak inanabiliyor insan.
Gecenizin en karanlık noktasında beliriveriyor aniden o ilahi yüz... İçinize doluyor o ilahi his... Uçmak istiyorsunuz... Uçmak, o kuyruklu yıldızın kuyruğuna tutunmak. Beni de al götür buralardan diye çığlık atmak geliyor içinizden... Aşk için adım atmak lazım. Sıçramak lazım o yıldızın ışıltılı kuyruğuna tutunmak için. Sesiniz ister gök gürültüsü gibi diğer insanların içini ürpertsin, ister karanlık bir yolda yalnızlıktan kaçmak için çalınan bir ıslık gibi çok derinlerden gelsin. Yine de ses çıkarmalı insan aşk için. Sıçramalı işte. Belki de bir kere çıkacak aşk hayatınız boyunca... Ağlamak faydasız olur aşkı bir kez elinizden kaçırınca....
Ben hep dört elle sarıldım aşka. Bazen gerçekten koca bir kuyruklu yıldız, bazen sadece bir göktaşıydı aşk sandığım. Kimi geldi geçti, soğuk durgun. Kimi uçurdu beni, yakıcı... Şimdi yine oturmuş gidiyorum... Hayatımdaki en yabancı ve en yakıcı yıldızın kuyruğuna. Ne olur nereye gider bilemem. Hareketleri çok keskin... Bazen küçücük bir sandalı alabora eden deli dalgalar gibi... bazen gökyüzünde sessiz süzülen bulutlar gibi. Kestirmek imkansız, tutunmak zor. O yakıp kavurup giderken umursamaz... Ben tutunacak bir şeyler arıyorum. O kadar yabancı o kadar yeni ki.. Bulamıyorum.
Seviyorum aşkı, aşkımı... Sadece biz olalım istiyorum. Tek biz... Tek beden. Tek ben, tek sen... Ben sen, sen ben.. Gökyüzündeki onlarca aşk yıldızının içinde en büyük, en parlak, en renkli, en güzeli olsun istorum. Herkes görsün, herkes bilsin, herkes imrensin... Seslenişim gök gürültüsü gibi olmuştu.. Herkes duydu. Hatta beni tutup engellemek isteyenler oldu. Buna ne o zaman izin verdim, ne bundan sonra veririm... Aşkımız büyüyüp durgunlaşana kadar devam edeceğim haykırışlarıma, çığlık çığlığa.. Aşkım beni duyup, beni anlayana... Benim kalana... Benim olana..
Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Seni çok çok seviyorum. Seni çok çok çok Seviyorum.... Sadece zamana ihtiyacımız var. Birbirimizi tanımaya, birbirimizi anlamaya....
07-06-2006
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
