Ben kumaş dokurum
işim bu benim
sen üzerine giyersin
alnımın terini
bileğimin gücünü
namusumu şerefimi
Seni hatırlatıyor diye
bırakıp gitmek vardı ya bu şehri
koca bir evren seninle doluyken
ben nereye gideyim
ey yanağı çukur sevgili
seninde içinde bir çocuk gülümsemeli
Masama serçe pencereme gül kondu
gayri ihtiyari uzandım düşlerime
bir şeyler yanlış gidiyordu
bahçemde incir ardıç
kahvem anason kokuyordu
söylermisin fikri derdim
On iki yaşında bir japon çocuğu
uzak kıtalarda arıyordu umudu
sam amcası şeker verdi ona
patlayan şekerlerden
çocuk tövbe etti kendine
şeker yemekten
Bir yılmı yoksa bin yılmı oldu
yüreğin yüreğimden savrulalı
soğuk karanlık gecelerde
seni düşünüp yanımda var sayalı
çekiılmiyor bu şehrin havası sensiz
tüm sokaklar durgun ben durgun
Alevi üfleyen çocuk gibi
Üflüyorum cehennemi
El greco el greco çiz sesimi
Dört bir yanım cehennem zebanisi
Yalancı hain kurnaz ve cimri
El greco işte yeryüzü cehennemi
Yitirimiş bir vaktin son saniyeleri olmak
yaşanacak çağdayken kayıplara karışmak
kanla boyanmış duvardan çekinilen resim
ve sana sahte gülüşlerle tutanaklar içinde
elvedalar yollamak istemezdim
elveda çiçeğim
pencerenin buğusuna yazdım
seni düşünüp derine daldım
yasaktı temas yasaktı sevdam
bende ağaca yazdım
bende avucuma yazdım
bende sulara yazdım
ışıldadı gün günaydın
çok güzel görünüyorsun
hemen nereye gidiyorsun
tanrı aşkına bir bardak çay içelim
seni seviyorum
işi askıya aldım bugün
ben seni bir yetimin saçı okşandığında
duyduğu mutluluk gibi sevdim
annem gibi ablam gibi sevdim
yar gibi can gibi canan gibi sevdim
sırdaş gibi arkadaş gibi sevdim
kamberin arzuyu sevdiği gibi değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!