Atının yelesinden salıp rüzğarı,
Bozkurtlar ovasından uçup gittin sen.
Aklığınla kıskandırıp karı beyazı,
Cennet deryasına dalıp gittin sen.
Şühedaya hevesin oldu bak yazın.
Büyüklüğün gizlidir,yüce dağlarında.
Mor cübbe beyaz sarık,her doruğunda
Şehit kanı vardır,toprağının hamurunda,
En büyük nimetimsin,kutsalsın Türkiyem.
Buzdan pınar olursun,yanık sevdalara
Gözümüzün karalığı,saf kanımızdan
Yiğitliğin genini,almışız atadan
Yedi düvelle yekten, çarpışan acdattan
Tarihlere tarih yazdıran,Türk'tür soyumuz.
Köpek gibi kula kul olmayan Kürşat'tan
Ne tabib gelsin isterim, ne de bir merhem.
Özümde kanayan yara,benim değilmi.
Tatmışım ben sarhoşluğu, tadında herdem,
Al yeşilli,mavi dünya,benim değilmi.
Bir gerçek var şu alemde, oda son matem.
Kıraç toprakların büyüttüğü çocuğum ben.
Yağmurun inat edip yağmadığı,
Suyun kininin asırlardan kaldığı,
Ve asırlarcada kalacağı.
Bir kinin yıprattığı küçük bir çocuk.
Güneş alınma sana değil sözüm.
Hilaline sevdalı Türkoğlu Türk 'üm.
Her zaman dalgalandın yurdunda Türk'ün.
Sana kahpece bakan kokuşmuş gözün,
Üstünü kapatmaya toprak utansın.
Uğruna tüm varını vermiş büyüğüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!