Uykunun ılık yeli uzakta bir kar çiçeği, postalların altında ezilmiş
Sanki bir gül, kokusu yerinde ama bana tepeden tırnağa diken
Nasıl bir muamma bu, ne kaderin elinde bütün ipler, ne benim
Bir banliyö treninde savrulup geçen tanıdık bir çehre gibi
Sarı ışığı pencerenin, bir yılbaşı günü geçeceğim sokağından
Karda bir öksüz yaprak, bir de ayak izlerim kalacak
Uzakta bir yerlerde coşkulu kahkahalar kulakları doldururken
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta