YILBAŞI ŞİİRLERİ

YILBAŞI ŞİİRLERİ

Talat Özgen

yılbaşı dediğin ne ki
bir umut
belki,
yarınlara
dünyaya
insanlığa
pişmanlığa
..

Devamını Oku
Dede İrfan Çelik

ESKİ YIL
Bu gece yılbaşı
Sevgilerimi yolluyorum çokçası
Yeni yıla
Sözcükleri siz seçin
Açılınca bohçası

..

Devamını Oku
Murat Şekerci

Çocukluğumun yılbaşı günlerinin sevinci yok artık,
O çok farklıydı istesem de geri gelir mi?
Bir yaş daha büyümenin verdiği heyecan
yaşlanmanın verdiği hüzne dönüştü geçen yıllarda.
Ama ne olursa olsun bunu da tatmalı insan
Bizim yaşlarda...
..

Devamını Oku
Fikret Gürsoy

Daha küçükken, Miladi yılbaşı geldiğinde
Noel Baba, hediye getireceğini, beklediğimde
Noel Babanın hediyesini, özlediğimde
Ortada ne hediye var, ne de Noel Baba var

Noel Baba sahteymiş, iyi ki gerçek bir babam var
Güzel hediyeler ve oyuncaklar, işte bu babamdan var
..

Devamını Oku
Ali Gürses

Bu soğuk yılbaşı gecesinde yalnızlığımsın,
Karanlıkları aydınlatan umutlarımsın,
Dünyamı aydınlatan güneşimsin,
Özümsün, aldığım nefesimsin,
Ve sen, benim herşeyimsin.
..

Devamını Oku
Audrey Aykut

Bir yılbaşı sepeti hazırladım
sunmak için tüm insanlara.
Süsledim onu sevgi çiçekleriyle.
Mutluluk tohumları koydum içine
yeşersin yüreklerinde mutluluk diye.
Ve bir avuç barış tozu serptim üstlerine...
..

Devamını Oku
Volkan Kaz

Ömrümün en güzel yeri,
Sana sesleniyorum
Lacivert sabahın alnından,
Duyuyor musun beni.
Yoksa unuttun mu,
Sonsuz akşamlarda türkü söyleyen
Bu sesi.
..

Devamını Oku
Abdullah Toroslu

Bilmeyenler öğrensin, geldi gerçek yılbaşı!
Yani; yarın bin dört yüz otuz üçtür biline!
Bir Muharrem gününü, edelim ki yol başı;
Mü’min gibi yaşayıp ve öyle de ölüne!


Abdullah Toroslu
..

Devamını Oku
Sota Papaladze

Kara kış
Bu satırları Bekirin odasında yazıyorum.
Arkadaşlar;
Bu yılbaşı gecesinde
Bütün sarhoşların size selamı var.


..

Devamını Oku
Münevver Şenol

Evettt, gene bir pazar ve biz kaldığımız yerden devam edelim.
Eşim beni inandırdığı için rahatlamıştı,ama haftada birkaç gün eve geç ve hafif alkollü gelmeye başladı,her seferinde de bir arkadaşının ya çocuğu olduğu için şöyle salaş bir yerde bir iki kadehle kutladıklarını söyledi, halbuki resmi elbiseyi çıkartmadan dışarı adım atmazken?
Yılbaşı gelmişti bana perejanın(elegan) parfümünü almış,o zaman şimdiki gibi öyle çok marka yok tabi.Ben de Şanal15 kullanıyorum.
-Bizim yüzbaşı eşine aldı, hadi bende hanıma alayım dedim.(YALANNN) Oysa bayanın kulandığı koku üzerine sinerse anlamayayım diye.
-Yılbaşı gecesi bizim gecemiz var, sen ağır ayaksın diye seni listeye yazdırmadım ama ben saat tam 24 te buradayım; yeni yılda hep beraberiz dedi ve giyindi gitti.
Sabah geldiğinde o saatte vasıta bulamadığını taksiler de çift tarife istedikleri için ordu evinde kaldığını söyledi...
Yıl 1970.21 şubat o gece sabaha karşı sancılandım hemen Haydarpaşa Gata'ya gittik; eşim hasta kabul işlemlerini yaptıracak.Camlı bölmenin arkasındaki bayan ona; ne o hayırdır der gibi başını sallarken, eşim parmağını ağızına koyup sus işareti yapıyor...O anda beni düşünebiliyor musunuz? ...
..

Devamını Oku
İbrahim Arslan

Vatanı sevmenin bedeli olmaz. Anlaşılan o ki benim sevgimle senin sevgin arasında bundan sonra fark olduğudur. Cümleyi şu şekilde de yazsam olur. 15 ay askerlik yapanın sevgisiyle 30000 Tl parası olanın arasında ki vatan sevgisi anlayışında bundan sonra bir fark olacağıdır. doğru hiç villalardan şehit cenazesi çıkmaz... MERAK ETTİĞİM BU YILBAŞI BÜYÜK İKRAMİYESİ HEP ZENGİN, VARLIKLI GENÇLERE VURUR. Olsun vatanı sevmenin bir bedeli olmaz, olur diyen verir parasını gider. Şimdi siz sayın olamayan sayınlara iki sorum var.

1-YARIN BİR OLAĞANÜSTÜ BİR HAL DURUMU OLSA bu bedelini veren, ödemiş askerlerimizi de çağıracak mısınız? Eline belki hiç silah almamış kimselere yoksa sen gelme mi diyeceksiniz? Yani bize çıkan seferberlik onlara da çıkacak mı? Eğer çıkmayacak diyorsanız size 2. sorumu zaten sormayacağım. Çıkacak derseniz işte 2.soru:

2-Hangi vicdanla bu askerleri çağıracaksınız? Zamanında temel eğitimini almamış bu kimseler afedersiniz manzarayı seyretmeye mi gelecekler...

Yok yok, VATANI SEVMENİN BİR BEDELİ OLUYOR...BU BEDEL 30000 BİN TL CİK DEĞİL... ÇOK AĞIR BEYLER. KİMSE BUNU ÖLMEDEN ÖDEYEMEZ.
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

14 Ekim Çarşamba, bugün hicri yılbaşı,
1437, yeni yılın ilk başı…

Kutlayayım istedim evde tek başınayız,
Kâğıt helvamla çayım, yiyip kutlayacağız…

Rab’be şükürler olsun ta bugünlere geldik,
..

Devamını Oku
Nilgün Acar

GÜNLÜĞÜMDEN – 16
Şu an akşam sevgili Tutku. Yemeğimizi yedik. B.sayar masamın solunda, elektrikli soba var. En düşük dereceye ayarladım.Hava soğuk. Türkiye’nin diğer yerlerine göre, çok iyi. Ama yine de ısıtmak gerekiyor odayı. Çünkü ben kolay hastalanıyorum. Dikkat etmeye çalışıyorum.
Dün hastaneye gittim. Hem ilacımın yazılması gerekiyordu. Hem de, sol göğsümde bir ağrı var. 19 yaşımdan beri yaşıyorum bu ağrıyı, üzülüp-sıkıldığım-çok sinirlendiğim zamanlarda artıyordu. Birçok kez, E. K. G. Çekildi, bir şey çıkmadı. Son bir haftada çoğaldı ve nefes daralması yapmaya başladı. Oysa hayatımda her şey yolunda. Çok üzülmüyorum – sıkılmıyorum. Mutluyum. Evet, gerçekten mutluyum. İstediğim hayatı yaşıyorum. Ama bu ağrı neden oluyor bilmiyorum?
Ailemde kanser olayları var. Bu, beni tedirgin ediyor. Ama kanser ağrı yapmaz ve göğsümü kendim kontrol ettiğimde, hiçbir şey gelmedi elime. Dün göğüs hastalıkları doktoru, akciğer filmimi istedi. Hemen çektirdik ve ciğerlerim temiz çıktı. Adele ağrısı olabilir dedi doktor. İki ilaç verdi. Kullanmaya başladım. Şu anda da, biraz zorlayan bir ağrı var sol yanımda. Sanırım, kalbim beni taşıyamıyor ve yıllardır isyan ediyor. Çok yüklendi hayat ona. Gittiği yere dek Tutku. Bu günlere gelmek, bir mucize. Yalnızca benim inandığım gerçekleştirdiğim,olağanüstü bir mucize. Ama bedeli, kalbim olmamalı. Asıl şimdi lazım.
Aman sıkı dur kalbim. Özgürlüğün tadını, yeni çıkartmaya başladık. Daha, çok güzel günler bizi bekliyor. Anar’ın durumu düzelse de, Alanyumda stand açabilsem. Yılbaşı alış verişleri, yavaş yavaş başlamıştır. Bizim bundan yararlanmamız gerek. Tam bu işe girişecekken, Anar’ın sorunları üst üste geldi. Pek kendinde değil. Olanca varlığımla yanındayım. Ama ne kadar yeterliyim bilmiyorum? Onun için dua ediyorum. Dilerim, şu hocalık işi olur. O beklentinin stresi içinde. Stüdyoyu bırakmak durumunda kalacakmış, kirayı karşılayamayacağı için. Ben bunu, asla istemiyorum. Oranın, Anar için ne anlama geldiğini biliyorum. Tek sözcükle,sığınağıydı. Tanrıydı o, orada. Yarattığı – ürettiği, dilediğinde kaçtığı –eğlendiği –mutlu olduğu bir yerdi. Ben de orada çok mutlu oldum. Allahım ne olur şu bilgisayarları bir bulunsaydı. O bilgisayarlardaki programlar ve bilgiler çok önemli.
Ama biz varız, ayaktayız ve birlikteyiz. Stüdyoyu kaybetmesine izin vermeyeceğim. Bu gün telefonda, biraz konuştuk bu konuda. Ama birlikteyken, uzun-uzun konuşmamız ve somut çözümler getirmemiz. Bir yerden, işe başlamamız gerekiyor. Ne kaybedersek kaybedelim, sonuçta: Yeniden başlayabiliriz, engellenemeyiz. İnsanın en büyük engeli, kendisidir.
Tutku, gecenin sessizliğinde, duygusallığında, bilgisayarımdan yükselen klasik müzik tınıları, çok güzel. Piyano ve kemanlar, ruhumu okşuyor, beynimi dinlendiriyor. Huzur var içimde. Kendi evimdeyim. Bu, hala bana bir düş gibi geliyor. Düşümde bile göremezdim. Ama işte, somut bir gerçeğin içindeyim. Hem de, düşten bile güzel. Ve biliyorum ki, her şey çok daha güzel olacak. Bunun için çaba harcıyorum. Hepimiz daha iyi şeyleri hak ediyoruz. Ben de, hak ettiğimi alacağım ve sevdiklerimle paylaşacağım. Şerife’nin yükü hafifletilmeli. Ben de daha rahat ve huzurlu olmalıyım. Olacak.
..

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Haydi Müslüman uyuma,
Değerlerine sahip çık.
Kafir adetine uyma,
Değerlerine sahip çık.

Gözü kapalı atlama,
Günahlarını katlama.
..

Devamını Oku
Rıza Polat Akkoyunlu

Bu gece yılbaşı,
Başkente kar yağıyor, nokta noktam,
Başkente kar.
Ve tütüyor gözlerimde,
Küllenmiş bir mangal gibi eski hatıralar..
Başkente kar yağıyor,
Başkente kar...
..

Devamını Oku
Ahmet Ayaz

Kim ne derse desin;
Torun torba toplayıp,
Ümre'ye gidecektim;

Zikir edecektim,
Mekke'de Sabahlara kadar.

..

Devamını Oku
Ahmet Sever

Yılbaşı günü, bana kart yazıp önlüğümün cebine koymuşsun
Üstüne, ne bana yazdığına dair bir yazı
Ne de yazanın kim olduğunu yazmışsın,
Üstelik sonuna da ‘seni seviyorum’
Yazmışsın süslü büyük harflerle;
Ama güzelim ben o önlüğü arkadaşa ödünç vermiştim,
Bana bakışları değişti son iki gündür.
..

Devamını Oku
Nadir Şener Hatunoğlu

Her yılbaşı Noel Baba'dan
Birkaç tel hatıra kalır.
Silinir hayaller hafızalardan,
Yerini bir hoyrat karanlık alır.

Sağlıcakla varalım daha nice yıllara,
Dileyelim olmasın gönüllerde bir yara.
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Bir güvercindim. Uçtum bulutlarla gökyüzüne. Sonra dolu dolu ağladım. Bir hapishanenin penceresine kondum. Göz göze geldim bir mahkumla. Bakışlarında sarmaşık gülller vardı. Duvarlara tırmanıp, sokağa taşmak isteyen bir hali vardı. Sustu, sazın sesiyle. Titreten tellerde, gözyaşları diken olmuştu. Dikenli tellerde şarkıları bile hapis kalmıştı. Yılların biriktirdiği acılar, yüreğini yakmaktaydı. Duyguları kül rengindeydi. Gözleri alev alevdi. Daha fazla dayanamadım. Havalandım göklere. Tüylerim tellere takılmıştı. Kuş bakışıyla gördüm bir tımarhaneyi. Kondum bir delinin omuzlarına. Kimsenin kol izleri yoktu boynunda. Tüm dostlukları dışarda kalmıştı. Tırnak boyları, kimsede olmayacak kadar kısaydı. Kendini tırmaladığı aşikardı. Bir kedi gibi dört bacak üzerine düşmemişti. İşte bu yüzden tımarhaneye düşmüştü. Aklı ve fikri bir kalem olsaydı, kağıdı acıtırdı. Dertleri yüreğine saplanmıştı. Yüreğindeki delikten içeri girdim. Yüreğinde hiçbir kafes yoktu. Kimseye tuzak kuramamanın verdiği saflık yüreğinde bir temiz kandı. Yüreğinin en kuytu köşesini öptüm. Yüreği kanatlandı. Ben bile öyle bir güvercin bakışıyla bakmamıştım gökyüzüne. Gözleri parlak mavi kadar berraktı. Gözlerinden öpmek istediğimde, göz kapklarını kapadı. Dedi bakışlarım bir cami avlusudur. Seni de dualarla ezmelerinden korktum. Buna göz yummamak için, gözlerimi kapadım. Sana zarar verilirse, kan ağlamaktan korktum. Saçları rüzgar oldu. Savurdu beni gökyüzündeki yağmur damlalarının biriktiği yere. Her damla düşerken yere, kanatlarım ıslandı. Yere doğru sorti yapmak zorunda kaldım. Yüreğimdeki sevgileri bomba gibi yere yağdırmak istedim. Bir huzurevi görünce damağım kurudu. Huzurum kaçtı. Bir yaşlının saçlarına kondum. Dedi, ' Hangi kediden kaçtın da yanıma geldin. Peki korkuların kadar büyük bir adiliği mi vardı, kaçtığının? Biz nankör kedilerden dolayı değil de, insanın kadir bilmezliğinden dolayı buradayız; bırak hayvanları, insandan daha büyük vahşi mi vardı? ' dedi. Dedim, ' Acılarınız bir oyadır, eşarbınızın ucunda. Alnınızdan öpenler olmadığı için mi kaşlarınıza kadar başınızı örttünüz? '. Dedi ' İnsan burada ölmeden önce acılara gömülür, bu yüzden acılarımızdır kaşlarımıza kadar başımızı örten. Saçlarımızdı gençliğimiz güzelliği. Şimdi itilmişliktir saçlarımızdaki her örgü. Kar beyazdır ölüm. Saçlarımıza yağan, kırağı vurmuş yalnızlığımızdır ve ölüm soğukluğudur. Cenazemizi bekler akrabalar ve akbabalar.'. Uçtum yine göklere. Kanat çırptım oradakilere. Taksim'de yılbaşı şenliği vardı. Bir kız, çantasına, dudaklarını, cinsel organını koydu ve kalabalığa daldı. Bir oğlan çantayı kaptı. Kız arkasından ırzına geçilmiş gibi baktı ve ağladı. Bir güvercin olarak, İstanbul'un kırıtan göbeğinde dans eden ve eğlenen insanlara şaşkın gözlerle baktım.
..

Devamını Oku
İbrahim Şevki Karanlık

Saymazsak annemi,
İki kedi,bir deli.
Dört duvar arasında,
Geçiriyoruz günleri.
Yılbaşı,bayram,seyran,
Ne fark ederki.
Deliye her gün bayram...
..

Devamını Oku