Elektrikli grapon kağıtları,
Yana yatmış piramitler
Ve zeplin desenleriyle
Karadan-karaya sallanıyorlardı...
Sislerde bir ejder başı...
Yosun kokulu bir zırh...
Arkası parçalanmış...
..
Kadehi kadehe vurup gururla
Anlamadım kardeş, neyi kutladın
Hangi şeref ile, hangi onurla
Anlamadım kardeş neyi kutladın
Nedir bu sevincin, bu coşku neden?
Kör taklit değil mi? ..bizi mahveden
..
Bütün gece yağmur yağdı
Öptü camları dudaklarından
Bir otobüs bile geçmedi
Samatya duraklarından
Acımasızca uzatıp elini zaman
Aldı 2002 yılını 2003 yılından
Aman ne yaman
..
Bu gece bir yılın daha son gecesi.Ellerimle maziyi şöyle bir yokladım...ahaa bir şey tuttum!
Toz bağlamış üstü..temizledim parmaklarımla,parladı,canlan dı...
Kar yağıyor, bahçe bembeyaz..Karataşla,Kurtdeliği'de..heyt be ne güzel..Koştum ve kendimi bahçeye,karların üstüne attım.En çok sevdiğim di, karın üstüne yatıp,kollarımı ve bacaklarımı açmak.. biraz şarkı söylemedim..sonra sustum,kar yüzüme yüzüme yağıyor,az birazda çiziyor..Anneciğimin sesini duyuyorum..
-Nazire kızımm,hahh ordamısın?
-Burdayım annemmm..
-İyi tamam ,sesin kesildi de!
Sonradan öğrendim annemden ,ozamanlar benim sessiz kalmam pek hayra alamet deyilmiş, her sessizlik bir vukuatımmış...mutlaka altından bir şey çıkarmış...
..
Bugün kaç defa seni bekledim
Zaman bütün acımasızlığında ilerken
Her şey yakılıp giderken
Sende tek bir yaprak bile kıpırdamadı yine
Galiba sevdim seni
Ama ben bile bilmiyordum
..
Tadı yok ekmeğin suyun ve aşın
Filistin ağlıyor ben ağlıyorum
Tarifi yok gözden dökülen yaşın
Filistin ağlıyor ben ağlıyorum
Meydanları kan gölüne döndükçe
Kâfirlerin eli kana bandıkça
..
akıyor gözyaşım deniz
zoruma gidiyor böyle ayrılık
sopayı hakettin temiz
zoruma gidiyor böyle ayrılık
kalp neşe sevinçten ari
bir hesap açtırdım cari
..
Bugün hicri yılbaşı,
Demen sakın duymadık!
Yine artırdık yaşı,
Dünkü halde kalmadık!
Biriydi muharremin,
Yaşadı bunu zemin.
..
Tüm imgelerimi aldım elime
Yerden yere çarptım
Sonra arzularımı topladım
Koydum ayaklarımın altına
Vurdum, vurdum, vurdum.
Parça parça oldular.
İmgelerim, arzularım, sevilerim
..
Sık sık bizimkiler uyuzlanırlar;
gavur icatı şekillerde eğlenmeye meğilliyiz diye
evlerimizde, caddelerimizde, alışveriş merkezlerimizde
dükkan vitrinlerimizde
ama
gavur da hoş ikonlar icat etmiş be Yılbaşlarını anlamlandırmak için!
..
arama bacası tüter
çoğu ölür azı kalır
tükenip ördeği biter
tavuk ölür kazı kalır
kabarsa sel köprü yıkar
yağardı her yılbaşı kar
..
“bu temmuz sıcağında üşüyorum
hüzünlü bir bostan korkuluğuyum
bir kar tanesi gibi düşüyorum
hüzünlü bir bostan korkuluğuyum
yıllardır aynı yerdeyim ama sürgün
içim çocuk dışım ellilik ergin
..
Yılbaşı yaklaştı, hindiler üzgün,
Godoşta kalmamış ar kardeşim, ar.
Keşler Leyla olmuş, gözleri süzgün,
Gidecek yerleri bar kardeşim, bar.
Perdeler yırtılmış, hayâ nerede?
Gâhî tepelerde, gâhî derede,
..
Çabucak. Her zaman
Görülen, olağan.
Bu namaz,
Alelade bir
İbadet değildi.
Bayağı, sıradan.
Aslında yılbaşı da,
..
Her yılbaşında canım sıkılır
Akşam işten çıkar çıkmaz
Eve giderim dosdoğru
Yeni yıla nasıl girersen
Tüm yıl öyle geçermiş ya
Bak işte orası doğru
..
Neyin olur ki Noel?
Kimin gelen yılbaşı?
Nobel verse de o el,
Kaldır ona sen kaşı!
“Evet” deme batı’ya!
Onay verme kötüye!
..
kanayan yara içimde
yaşattıkların
başlara taç olsam da
yetmiyor
otlarda ocaklarda olsaydık
yar
bir dilim ekmeğe muhtaç
..
GEÇMİŞE BERAT
Herkes iyi kötü bir yol seçmiş, günleri geçiyor
Günler birbirine ulalı, yılları bitiyor
Her yılın muhasebesi var, kar ve zarar ediyor
Geçmişini silebilirsen, berat-ı bekliyor
Geçmişim parlak mı? Bilmem ki, geçmişi silemem
..
Ruhunu
kezzapla arındırmaya çalışıyor
Amsterdam.
Sokaklarında
..
Bizi akıtan şu çok da kendinde
Dere'de yatağı us yumuluyor
bornoza bilişsiz sarf kuru ise
Şuur ve tam aksi tek kavrulmuyor
Yağdı yağmur deli ya sevin ya öl
Kütüphane sükun fırtınaysa yol
..