YILBAŞI ŞİİRLERİ

YILBAŞI ŞİİRLERİ

Avni Temiz

Değişmemi isteme, değişemem böyleyim,
İlk görüşte aşk var ya, ben seninle öyleyim,
Yüreğimde sen varken, başkasını neyleyim;
-Gözlerimde gözlerin, olmadan yaşanmıyor,
-Sevdan ağır bir yükmüş, sensizken taşınmıyor.


..

Devamını Oku
İbrahim Faik Bayav

-Çile yaftası-
Polonya'da, mecliste, görüş yayanlar varmış!
İsa'yı, yanlış yere alıp koyanlar varmış!
Kıral olsun demişler şaşkın bir kafa ile;
Kıralı, düzen için, yeter sananlar varmış!


..

Devamını Oku
Ozan Efe

gece böcek gündüz kelebek
alkımlarla donatılmış kanatları
dal ve çiçeklere ilkyaz muştusu
yüreğimin hüznünü kondur dallara

çocuklar bayram şekerleriyle sevinsin
kanat çırpınışlarında coşup sevinirim
..

Devamını Oku
Akın Korkmaz

Her yılbaşı gecesi hep o bildik muhabbetler
Yıllanmış şakacılar seneye görüşecekler
Çalgılar çengiler şarkılarla dolacak
Tükenmiş takvimden son yaprak kopacak
Gökyüzüne karışacak binlerce deli fişek
Bir süre de olsa geceyi gündüz edecek
Soğuk pencerelerden beyaz kar yağacak
..

Devamını Oku
Ayşe Yarman Öztekin

Cemile, tahsilini başarıyla tamamlamış, iki fakülte mezunu olmuştu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirip, Milas’a hâkim olarak tayin edildiğinde, daha on dokuz yaşındaydı. Babası ve annesi, çarpıcı güzellikte olan Cemile’yi, ‘birlikten kuvvet doğar’ düşüncesiyle, dört yaş büyüğü olan ablası güzel Zehra ile gözyaşları içinde Milas’a uğurladı.
Muğla iline bağlı, bu yemyeşil belde (Mylassa) , Sadra Dağı’nın etekleriyle, bu dağın önünde yer alan tepelerde kurulmuş, zamanla ovaya doğru yayılmış, M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan antik bir kentti.
M.Ö.334’de Asya seferine çıkan Büyük İskender Milas’ı almış, fethettiği Güney Batı Anadolu topraklarıyla birlikte Milas’ı da, Karya Kraliçesi Ada’ya vermişti.
Mylassa, M.Ö.143’de Roma İmparatoru Macmilius’un arzusu üzerine, bir sınıf anlaşmazlığına hakemlik etmiş ve bu tarihten itibaren, Roma Valileri’nin başkanlık ettiği mahkemelerin merkezi haline gelmişti.
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Milas, bu döneme ait tarihi kalıntıları barındırmaktaydı.
Daha sonra, sırayla Selçuklu, Menteşeoğulları ve Osmanlılar döneminde inşa edilen Beçin Kalesi, Milas Ulu Camii, Belen Camii, Milas Ağa Camii, Firuz Bey Camii; köprü, han, hamam ve külliyeleriyle zengin bir tarihi dokuyu sergilemekteydi.
Cemile ile Zehra kardeşler, Milas Adliyesi’ne yakın bir yerde ev bulup kiraladılar ve yerleştiler. Bu ev, Milas’ın kendisine özgü iki katlı eski, tipik evlerinden biriydi. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Macar ve İtalyan mimarlar tarafından, batı tarzı restore edilenlerden farklı olarak bu eski tarzdaki eve, benzerleri gibi avludan giriliyordu. Mutfak, tuvalet, ahır, avlunun bir köşesinde, evin dışında yapılandırılmıştı. Avludan üst kata, ahşap merdivenlerle çıkılıyordu. Alt kat, kiler ve depo olarak kullanılmaktaydı. Ahşap destekli zarif çıkmaları, sokağa taşkındı. Estetik görünümlü, geniş, esintili, ferah, güzel bir evdi. Kardeşler burayı çok sevmiş ve benimsemişlerdi.
..

Devamını Oku
Cihat Şahin

Eksik olmaz hiç baştan,
Şu milletin belası!
Atsa birini baştan,
Gelir daha alası(!)

Seller gibi akıyor,
Yurt sathına musibet!
..

Devamını Oku
Cengiz Damar

Ulan hindi hain hindi
Yılbaşında kesecektik seni
Baba hindi dedik aldık
Yemedik yedirdik semirdin
Sabahları kanarya gibi öterdin
Kabarama kabarama kel fatma
Gelde sinirden hasta olma
..

Devamını Oku
Doğan Ümit Aksel

Yeni bir yıla girdik binlerce umutlarla
Kim bilir kaç kez daha ağlayıp güleceğiz
İnsanlar yürürken sefil kaldırımlarda
Arabalarda nice fatihler göreceğiz

Yürüdüğümüz yollar geçilmez olmuş taştan
Gittiğimiz yerlerden yıkılıp döneceğiz
..

Devamını Oku
A. Yüksel Şanlıer

Bir yılbaşı gördüm seni Hülya’ m seni sevdim,
Âşkınla yanarken, feleğin hışmına geldim,
Sevdim güzelim bunca zaman aşk ile yandım,
Sen sanma ki sevmem seni, hep dalga geçerdim.

Üzdüm seni Hülya ‘m, feleğin şartına kandım,
Hep ah çekerek, geçmişi andım da yanardım,
..

Devamını Oku
Hüseyin Avni Erdemir

Mevki sahibiyken gelip gidenler
Emekli olunca aramadılar.
Hele varlığımda yeyip içenler
Aramadılar hiç, aramadılar.

Hastalandım yattım hastahanede
Hasbelkader kaldım hapishanede *
..

Devamını Oku
Tuğrul Pekel

Bu gece benim ilk yılbaşım

Bu benim yalnız geçen ilk yılbaşım.
Ocakta pişen çorbama düşen,
İlk göz yaşlarım.
Eğlenceliğimde vardı elli kuruşluk,
Tuzlu fıstık.
..

Devamını Oku
Niyazi Sakar

Tarih pek önemli değil bitecek bir yılın yılbaşı akşamı
Elimde üç beş saat sonra bitecek yılın koparılmamış takvimi
Ateşe parça parça atıp yanmasını seyrettiğim yaprakları
İçlerinde yazılarda ''bu gün şu olacak şu gün bu olacak'' notları



..

Devamını Oku
Semra Er

Ey müslüman evladı!
İslamda yılbaşı mı?
Asimile olmadan,
Farkına varınmalı...
----
Zıt dinlerde gördün mü?
Kurban Bayramını...
..

Devamını Oku
Aybala Kar

yağmurla gelmişti ölüm...
ilk tanıştıkları günü düşündü,o gün hava açıktı.üç katlı kalabalık bir ortamdı.hemen birbirlerini farkettiler...sanki kalabalıkta tek gibiydiler.saf,içten bir çift bakışın ardından oradan ayrıldılar.her ikisi de ayrı ayrı mekanlar da birbirlerini sorguluyorlardı.kimdi bu? ? gelişi hiç umulmayan....bu soruları her iki tarafta kendi kendine aylarca sordu.ama netice alan olmadı.
iki yaprak dökümü,
üç bayram
ve bir de yılbaşı geçmişti...
ne gelen vardı ne de giden,geçer de görürüm umuduyla yollara bakıyordu bir taraf,diğer tarafın ne hissettiğini bilemeden.çok zaman umutsuz du.alışmıştı çünkü sahip olamadan kaybetmeye...yağmurlu günler alıp götürürdü sevdiklerini...çok saatler geçti bir taraf olmadan.alışmıştı gözler öğrenmişti ağlamayı...belki de sahip olunan en istikrarlı alışkanlıktı bu...yine yağmur yağıyordu,yağan yağmurla aktı gitti iki taraf.kalan sadece gecenin ortasındaki yalnızlıktı.
iki tarafta birbirine son sözünü diyemedi.bellekler de kalan; üç katlı binada ki bir çift bakış oldu.
..

Devamını Oku
Fuat Eriçok

biz ne yıllar gördük
birer birer gelip geçtiler
ve bir gün anladık ki
geçen yıllar değil bizmişiz

biz ne aşklar gördük
sesini duymadan uyuyamadığımız
..

Devamını Oku
Nuriç Varhan

AĞACIM
Çevir gözlerini etrafına bak şu değişik tonlara rahatla
Ağacın yapraklarına düşen sarı tonlara
Annesidir tabiatın o çileli ağaçlar onların derdi insanlar
Onlar insana karşı hep savaşırlar kesilirken dalları bir yandan yeşerirler
Tabiatı korumaya çalışan onlar kurtaramaz başını hain insandan
Kesilirler durmadan ev olsun diye kesilirler yılbaşı diye daha bir çok şey için
..

Devamını Oku
Özge Kocatürk

bir zamanlar gülüşlerle dolu olan bu evde,
şimdi sadece,
yalnızlığın kulağımda çınlayan sesi var....
karşımda sevgi üstüne yazılmış şiirler,
bir yanda eski fotograflar,
bir yanda yalnızlık....
beyaz güller hayal ediyorum,
..

Devamını Oku
Mevlüt Bicik

Sevgili Dostlar!
Bu gün Hicrî 1426 senesinin son günü, yarında Hicrî 1427 senesinin Muharrem-i şerîfinin birinci günü‘dür. Yani bu gece hicrî yılbaşı gece‘sidir. Daha güzel bir ifâdeyle“ Íslâm Âleminin,Müslüman olanların ihyâ ve idrâk ettiği mübârek bir gece‘dir.„
Íşte bu gün senenin son günü‘dür. Ínsanların amel defterlerinin bir senelik hesâbının kapandığı gün‘dür. Muhâsebe işleriyle meşğûl olan vazîfeli melekler,geçmiş bir senenin hesâbını,kitâbını yapıp,güzellikler ve çirkinliklerle, sevablarla ve günahlarla, hayırlar ve şerlerle yazılı ve resimli olarak doldurduğumuz geçmiş senenin defterini rafa kaldırdığı arşiv‘e bıraktığı bir gündür.
Yarın ise tertemiz daha hiç el değmemiş içine bir çizgi bile çekilmemiş bir defterin bizim adımıza açıldığı bir gündür. Kâdir-i mutlak olan yüce Rabbîmiz gecmiş senenin defterini hayırlı amellerle kapatmayı,gelecek senenin defterini de hayırlı amellerle açmayı cümlemize nasîb eylesin.
Ayrıca! Bu gece bir mazlûmun yüce bir insanın doğup, büyüdüğü, çocukluğunu,gençliğini geçirdiği, nîce hâtırâlara imzasını attığı,nîce taşına toprağına selâm verdiği, canından da daha çok sevdiği vatanından çıkarıldığı, kovulduğu,uzaklaştırıldığı bir gece‘dir.
O yüce insan; insanların en mükemmeli,beşeriyyetin efendisi,Allah‘ın habîbi,Abdullah‘ın yetîmi Muhammed Mustafa sallallâhü aleyhi vesellem‘den baskaşı değil‘dir.
Bu gece! O yüce insanın Cennet şehri güzel Mekkeden gözyaşlarıyla ayrıldığı gece‘dir. şöyle Mekkenin dağına çıkıp son kez Allah‘ın evi Kâbe-i Muazzama‘ya yaşlı gözlerle bakıp bakıp“ Vallâhi düşmanlarım çıkarmasalardı ben seni terketmezdim ey Mekke şehri, Vatan,Vatan,Vatan,Vatan sevgisi îmân‘dandır.„vecîzesini söyleyerek yalın ayak, başı açık, boynu bükük bir vaziyyette ayrıldığı, ayrılmaya mecbur bırakıldığı gece‘dir.
..

Devamını Oku
Hasan Hüseyin Bal

Seni yılbaşı kartlarında oymayan filmlerde gördüm
Şiirlerde adımların sevgilinin narin yürüyüşüne benzerdi
Ve O özgürlügün şarkılarda avcılar tarafından alınırdı
Dün gece seni bir ırmağın kıyısından su içerken gördüm

Vahşi dögüşlerde boynuzlarını kullanırsın
Tıpkı benim kollarımı kullandıgım gibi
..

Devamını Oku
Kemal Müftüoğlu

Bir pembe gül bıraktım senin için bu sabah
Son defa ağlayarak uzaklaştığın yere.
Hayalinin izleri karşımda duruyordu
Yokluğunda su serpen acılı yüreğime.

Solmuştu yaprakları yolunu gözlemekten
Bir yeni yıla daha boynu bükük girmekten
..

Devamını Oku