Vatanı sevmenin bedeli olmaz. Anlaşılan o ki benim sevgimle senin sevgin arasında bundan sonra fark olduğudur. Cümleyi şu şekilde de yazsam olur. 15 ay askerlik yapanın sevgisiyle 30000 Tl parası olanın arasında ki vatan sevgisi anlayışında bundan sonra bir fark olacağıdır. doğru hiç villalardan şehit cenazesi çıkmaz... MERAK ETTİĞİM BU YILBAŞI BÜYÜK İKRAMİYESİ HEP ZENGİN, VARLIKLI GENÇLERE VURUR. Olsun vatanı sevmenin bir bedeli olmaz, olur diyen verir parasını gider. Şimdi siz sayın olamayan sayınlara iki sorum var.
1-YARIN BİR OLAĞANÜSTÜ BİR HAL DURUMU OLSA bu bedelini veren, ödemiş askerlerimizi de çağıracak mısınız? Eline belki hiç silah almamış kimselere yoksa sen gelme mi diyeceksiniz? Yani bize çıkan seferberlik onlara da çıkacak mı? Eğer çıkmayacak diyorsanız size 2. sorumu zaten sormayacağım. Çıkacak derseniz işte 2.soru:
2-Hangi vicdanla bu askerleri çağıracaksınız? Zamanında temel eğitimini almamış bu kimseler afedersiniz manzarayı seyretmeye mi gelecekler...
Yok yok, VATANI SEVMENİN BİR BEDELİ OLUYOR...BU BEDEL 30000 BİN TL CİK DEĞİL... ÇOK AĞIR BEYLER. KİMSE BUNU ÖLMEDEN ÖDEYEMEZ.
23 Kasım 2011
..
Tüylerim diken diken olması için bir kaç yazı okumak yetermiş... Nedir bu yılbaşı komikliği... Noel geliyor dostlar, hindileri kestiniz, çamları devirdiniz mi? ... Eee devirmişseniz süsleyin püsleyin güzelce... Gece çocuklarınız pencere kenarına yatırın... Noel babaları kızağıyla geçecek ya kaçırmasınlar... Ve hmmmh nefis gibi kızarmış domuz etini ne zaman koyacağız...? Reklamlarda bunlar işleniyor, filmlerde, dizilerde işleniyor. Halkımız kendisine arz edilen bu seçenekli hayattan şimdilik memnun, ses çıkarmıyor... Ha yakında cadılar bayramı da gelir, siz de kutlamayı unutmayın... Bazıları kendisine utanmadan kostüm olarak Osmanlı kıyafetleri seçsin, bazılarınız Robin Hood olsun, bazılarınız noel baba, bazılarınız spider man, bazılarınız kurt... Hey Osmanlı, Selçuklu torunları... Kendinize gelin. Şeyh Edebali'yi hiç okumadınız mı! Yazık kemikleri sızlıyor adamcağızın, dedenizin... Kemikleri sızlıyor; siz fotokobisi olduğunuz ASILLARINIZIN... Ne güzel yeni yıl yazısı oldu bee, ne güzel yüzünüz kızarmadan okudunuz... Bana gelen facebook un gönderdiği meil yazdırdı bu yazıyı, city vile oyununa ait... VE Leyla arkadaşımın bir yazısı...
(ZORUNLU NOEL İNİŞLERİ- atölye inşası için yardım gerekli) , diyor... Noel Baba'nın kızağına yardım edecekmişim.... Hay tüküreyim bu oyunu oynadığım günlerime... Ebeveynler uzak tutun çocuğunuzu bilgisayardan, facebook'tan.. Beyinlerini yıkıyorlar..
Yok ben inmeyeceğim... Yeni yılı da kutlamıyorum... Hindi kesmeyeceğim, kola bile içmeyeceğim... Benim yeni yılım hicri takvime göre zaten geçti... O yeni yılın içerisindeyim... Bana meiller gelmeye devam ediyor bu arada, son gelen meile de sevindim. Noel Baba'nız kızağı bulmuş? İşte gelen o mesaj:
KIZAK BULUNDU
Kızağını yerleştirdikten sonra, Noel Baba'nın elfleri Tatil Kasabasını gurbetteki evleri haline getirmek üzere sıkı bir çalışma içine giriyorlar. Kasabanızı büyütün ve işlerinin festival meyvelerini toplayın.
..
O konuşuyordu şimdi. Ne soğuk adamdı...
Şu ise şunun şurasında fazla konuşmadan sözü Eylül aldı.
O'ya sataşıyordu.
- Sen kadın olsan kesin.... dedi.
- Evet bu kadar sıcak olmam, dedi O.
Sıcak, sıcacık olurdum...
- Bırakın bu muhabbeti dedi Tem...
Ne olacak koalisyon, haziran ayındaki yani bu aydaki seçimden konuşalım...
Koalisyon kurulacak mı?
(Ramazan geldi bu sıra odaya)
..
Oniki'yi geçtik...
Onüç'e geldik.
Artık kimse açmasın eski defterleri.
Yenilenelim.
Yeni sözler söyleyelim...
...
Yeni yılda geldi....
Haydi çamları devirelim!
Hiç çam dikmeyelim.
Yılbaşı Hindisi
..
Bugün Berke'nin doğum günüydü. 27 Şubat 2023'te 17 yaşına girdi Berke Gök... Geçen yıl babası ona teknoloji harikası bir 'bilgi' makinesi aldı... Düşündüklerini söylüyor 'Bilgi' makinesi bu düşüncelerini yazıya döküyordu… İsterse digital kalemle de kendiside yazabiliyordu. Çoğu zaman öyle şeyler düşünüyordu ki 'Bilgi' makinesi sapıtıyordu... Bu yüzden kendisi digital kalemle yazıyor ama digital kalemi, kalem varmış gibi tutmasını sevemiyordu!
Bu doğum gününde bakalım babası ona ne alacaktı… Digital olan bir şey almaz inşallah diye düşündü.
Akşam bitmiş, pasta üzerindeki 17 mum üflenmiş, hediyeler verilmiş ve arkadaşları da dağılmıştı… Babasının hediye paketini açtı ilk…
Evlat o asıl hediye değil…
- Biz önceden 'Günlük' tutardık yavrum... Bu gibi ajantalara yazardık ilginç hatıralarımızı... Gerçek kalemlerle yazardık. Koca şehri turladım şu ajanta ve kalemi bulmak için. Asıl hediyen bunlar. Sende eskiden bizler nasıl yazıyorsak öyle yaz… Hatıra tut. İstersen öyküler yaz. İstersen günlük tut… Teknoloji kurbanı olma... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin yazmanın tadı başka hiçbir şeyde yoktur... Digital kalemleri bırak gitsin... Hiç tükenmeyen tükenmez kalemlerden buldum sana!
..