Evet...Şu günlerde bir telaşımız var.Malum yılbaşı geliyor.Hani şu insanların günler önceden hazırlandığı,evine konuklarını davet ettiği,ya da edildiği.Ya da parası olan için eğlence yerleri ve tatil beldelerine akın ettiği...Yılbaşı işte...
Yılbaşı geceleri bana hep çocukluğumu hatırlatır.Ne güzel günlerdi onlar öyle.O gece herkes içinden nasıl geliyorsa öyle olurdu.Başı örtülü komşu teyzelerimiz makyaj yapar,üstelik başını da açardı.Hep güzel şeylerden bahsedilir, insanlar isteklerini gizlemeden açıkça söylerlerdi.İlerleyen satlerde, alkolün de dozu arttıkça suskun olanlar suskunluklarını bozar, en insan yanlarını,en güzel dileklerini paylaşırlardı birbirleriyle.Babam,hoş hergün içerdi ama yılbaşı gecesi dozu artardı içkinin.'''Nasılsa serbest,yasak yok,gel keyfim gel,yaşasın özgürlük''' derdi...Canım benim...Hasretim babacığım...Sahi ne güzel günlerdi onlar öyle..Babam dilediğince içerdi yılbaşı gecesinde.Annem bile bugün yılbaşı der birkaç duble içer neşelenirdi.'''Bu mereti içen boşuna içmiyor''' derdi.Şaşırırdım...Bu öyle hoşuma giderdi ki,en azından annem yılın bir günü babama içtiği için kızmazdı :))) Konu komşu nasıl da eğlenirdik.Tombalayı unutmadım tabii ki o olmazsa olmazdı zaten...Veee gece tam onikide Nesrin Topkapı...Kadınlar gözlerinin ucuyla kocalarına bakarlar,dikkatlerini dağıtmaya çalışırlar ama boşuna tabii ki :))) Arada küçücük cingarlar çıkar ama çabuk geçerdi...Dans bittikten sonra derin bir nefes alınır...Rahatlanır :)) Şimdi herkesin yeni yılını kutlama vaktidir.Ve en sevdiğim zaman bu işte.Benim de bu geceye özel küçücük bir özgürlüğüm vardı.Komşu oğlu aşkımı kimse ne der demeden yanaklarından öpeceğim :)) Bunlar en güzel yılbaşı manzaralarıydı benim için...O günlerde herşey daha bir başkaydı.Nasıl unutabilirim ki...
Yılbaşı geceleri bir başkadır bizim insanımız için.Umursamayana ender rastlanır.İnsanlar sokaklara dökülür günler öncesinden.Yiyecek,içecek,hediye telaşına düşülür.Delice alışverişler edilir.Herkesin payına mutlaka birşeyler düşer,öyle ya da böyle.Sonuç olarak alan da satan da memnundur.Benim bu günlere özel alışveriş tasam olmadı.Bundan böyle olmaz da.Derdim alışveriş olmasa da yılbaşı arifelerinde sokağa atarım kendimi.Bu sanırım sekiz yıldır gelenek haline geldi bende.Böyle günlerde tek zevkim şehrimin insan manzaralarını seyretmektir.İnsanların telaşı bana bambaşka şeyler hissettirir.Kimine güler,kimine üzülürüm.Ayaklarıma kara sular inene dek dolaşırım sokaklarda,alışveriş merkezlerinde.Her yılbaşı,sadece kendime çok sevdiğim yılbaşı çiçeğini hediye ederim.Tıkış tıkış otobüslerde ya da dolmuşlarda incitmeden,kırmızı toplarını dökmeden eve getirir,bir yıl önce aldığımla yerlerini değiştiririm.Eskiyi çöpe atmadan önce geçen yılı yeniden içimden geçiririm.
Bu yıl da bu geleneğimi yerine getirdim.Ama bir keyifsizlik,yetersizlik vardı içimde.İnsanları izledim...telaşlarını...birşeyler vardı,karmakarışıktı kafam...Sordum kendime...neden...nedir bu telaş...Görmek istediğim,anlamak istediğim insanların yeni yıla girerkenki beklentileri neydi...Ya da var mıydı...göremedim...Her gelen yıl yeni bir umut muydu...Her gelen yıl hayata daha da sıkıca sarılmamızı sağlayacak mıydı...Umut vaadediyor muydu yeni yıl...göremedim...Yeni yılda gözlerimiz daha iyi görecek miydi...önce kendimizde,sonra yakın çevremizde,sonra ülkemizde,sonra dünyada olan biteni,olmayanı bitmeyeni görecek miydi gözlerimiz...Gözümüzün önünde seyreden yanlışları,haksızlıkları,çirkinlikleri görecek miydi gözlerimiz...Adaletsizlikleri görecek miydi...Yoksa kabullenip,olağan sayıp olduğu olacağı buydu mu diyecektik...Ya da geleceğe dair umutlarımız var diyebilecek miydik...Yoksa her keresinde gelecekten umudumuzu kesip,geçmişin anılarına mı gömüleceğiz.
Tüm bunları düşünürken ellerim bomboş,yılbaşı çiçeğimi almadan döndüm evime.Ve sanki bu kendime verdiğim bir cezaydı.Geç kalmış bir sorgunun cezası.
Ne çocukluğumun bayramlarını seyranlarını,ne de yılbaşılarını unutabilirim.Büyüdüğüm sokakları; iyisiyle kötüsüyle,sevdiğim ya da sevmediğim insanları unutamam.Onlarla yaşamıyorum ama onları her zaman ziyaret ediyorum içimde.Özellikle de yılbaşı gecelerini.Herşeyimle birlikte gücümü kuvvetimi ve gelecek güzel günler için umudumu yitirmemeye çalışıyorum.Henüz geç kalmış değilim yarın hediyemi alacağım kendime...yılbaşı çiçeğimi...Ve yılbaşı gecesi saat tam onikide balkonuma çıkıp karşımdaki maviye umut bitmemeli,umut bitmemeli diye sesleneceğim...
Müjgan KızılenişKayıt Tarihi : 28.12.2010 09:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Müjgan Kızıleniş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/28/yilbasi-ve-yilbasi-cicegim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!