“HAVE WE GOT A VACATION FOR YOU…”
-
I.
Av’ın bıyığı sanki, android’in kelliğine geçmiş
Ve ortada buluşan bir nefret noktasını sergilemiş.
Doğdu Doğu Doğu’dan ve Batı’yı yaktı
Kuzeyden, değil Güney’den: buluştular bir noktada;
Yaktı Batı’yı, Doğu’dan düşündüren.
O bir ilham perisi; düşünense, androidi icraatın:
Androidi hareketin, yapan, durmayan -
Savsaklamaya zamanı yok
-Devamlı seregileyen, ölmeyi beceremeyen!
O bir robot. ‘Açık yeşil-gri’ onun gözleri.
Ama gözlerinde onun, geçtiği
Karanlığında koridorun, parıldayan:
Korku yok, yok da bir sorgu; sorgu yargıcı, var!
Orda: içinde tam… kafasının, zorla tıkılmış düşünceler
Karanlıkta görüyor, tecrübe ediyor vücut ısısını
Ama Vahşi Batı’dan Orta Çağ Dünyasına geldiğinde
İnsanı algılayamıyor, karmaşanın içinde.
İki kere daha zor belki,
Karanlığın içindeki karanlıkta ışığı izlemek.
Görebiliyor ‘şövalye robotlar’ın ardından onu,
Ama meşalelerin altında insanı seçemiyor
Ve bir an bir tıkırtı yaptığında, fark edildiğinde
Kazara, kaptığı gibi meşaleyi, robot kovboy’u yaktı!
a.
Batı, Vahşi Batı: şiddeti serbest bırakın -
‘Robot yılanlar’ sokmamakla yükümlü sizi
Ya da Roma Dünyası
‘Orta Çağ, 13. yüzyıl Avrupa’sı veya.
“Orta Çağ’da kaprislerinizi serbest bırakın” -
Ve romantizm: DELOS;
Seçin birini, hangisi üç bölüm’den?
b.(1)
Birisi alışkın, daha önce tatmış,
Kanıksamış bir edayla; kasılıyor ve ekliyor:
“Ellerine bak, onlar daha mükemmelleştirilemedi”
Diğeri, hep gülüyor etrafına.
İki kafadar, Vahşi Batı’dalar, deniyor onlara:
“Pek fazla bir şey yok gibi, ama her şey var.”
Robotlar sizi asla, korkmayın, vuramazlar:
*
“Hissetme mekanizması” olan silahlar:
‘Yüksek ısıya sahip vücutlar’a ateş almayan silahlar.
… ‘Canlılık hakkı’ bahşeden insanlara
Ve ‘ölümün soğuk sorumluluğunu
Aldırtan’ -yılan, erkek ya da kadın- robotlara.
Gece götürülüyorlar, tamire.
Ve işleyiş durmuyor, başlıyor sabah yeniden.
Adamlar vardı röportaj edilen, tatilin başında:
Gülerek, mutlu, kaç kişi vurduğunu
Anlatıyordu -sen filmi sardığında geriye.
*
Gece, kasaba bankası soyuldu.
Öldürüldü robotlar, öldürülmesi gerektiği gibi.
Ve gecenin bir yarısı kamyonlar geldi.
Sahte cesetler’i topladı: Tamir edecek olanlar insan.
Onların, tabancaları yok; ısıya duyarlı, kendi kontrolleri olan.
Onlar, doktor; ama onlar, insan.
Sabah oldu: ‘bu en güzide tatil yeri’ne bile yaz geldi:
Sabah oldu: herkes uyurken, robotlarda hareket başladı:
“Bypass’ı dene…Bir dakika bekleyin …
443 evre’de hazır mısınız… four four three …
Tamam 59’da çalıştıracağız… Geri sayım Alpha iki …
6’da hazır ol, ready on five, ready on 4… activate now …”
b.(1)
“Kraliçenin sadakatsizli’ğini yaklaşık
2 dakika önce programladık.”:
Fakat bir değişiklik: Bekleyince durdu;
‘Haneye tecavüz eden kovboy’u öldüren -
İki kafadardan teki- Az önce hapse atılan:
Onun arkadaşı şerifi öldüren ve arkadaşını hücreden kurtaran:
Yılan soktu şimdi, onu …
Robot yılan, ısırdı; adam ıskalamıştı ve yılan ısırdı.
b.(2)
“Misafiri yaralaması affedilmez.
O yılanı yakala ve hemen yok et.
Akşam tamir yaparken, tüm yılanların merkezi
Mekanizmalarını kontrol et.”
c.
… Sanki, nefret etsek bile:
Tecrit politikası uygulanan bir güçsüzün
Çektiklerine, bir kısım, benzemez mi;
Bu şekil uygulanan -koruyan insanı, robota
Kendini koruma hakkı verilmeyen.
Ya da çekmiş bir siyahın, kızılın
Suskun bir beyazın acılarını veya;
Haklı mı çıkarır cansız bir varlığı katletmek -
Kan dökmek- ve sonra da bunla böbürlenmek.
Gerçek olanda saklıyken gizemi gerçeğin;
Hissetmenin ölçütü de senden ayrılmaz.
Ve bildiği uğrunda ne kadar çabaladığınsa:
Bu alır sonucu; “en güzel tatil nedir? ”
Diye sorsalar: Senin zevkin, gerçek olmayan
Bir katliamdan sağladığın gelir midir?
b.(2)
Mavi kayaların gitti eteklerine,
Beyaz giysili adamların
Beyaz renkli ceset toplama arabası:
“Yılan’ın mantık devreleri yanıt vermiyor.
Mekanik hasar görülmüyor ya da sıkışma …”
*
Tüm bunların ötesinde, sanki tek güzel şey:
Bir adam var; gerçekten önemseyen,
Misafirlerin sağlığını. yaralanmamalarını
Sağlayan -idare eden, diğer asistanları.
Huzurunu temin eden, ‘zengin zevk sahipleri’nin -
Paralar döken, canı olmayanları öldürmek için.
‘Önemseyen’, kapatmayı önermişti…
b.(2)
“İşlev bozukluğu olduğuna dair
Hiçbir ipucu yok. Ruhsal denge bozukluğu mu?
Tatil yerini bir aylığına kapatmalıyız.”:
… Kapatın öyleyse!
Bu robot yılanın verdiği haberi
John Donne de,
Gelileo ve Copernicus’a yetiştirmişti.
Ama iki papa, robotlar da değil ki:
En büyük düşman; canı içinde, kendisi -
Canı bile olmayanları öldürmekten zevk alan.
*
“Daphne! ...”: Ortaçağ’da, öptü Lord kızı …
“My Lord! ”
“Daphne! ...”:
“My Lord! ”
Ve yine, üçüncü defa:
(Fazla beklemişti) Tokatı -sonunda- yedi;
“Lordum kendini kaybetti.”
“Kızda sorun var, program arızalı.”
“Sorun ne? “
“Kale mekanizmalarından biri cevap vermiyor.
Misafirin baştan çıkarmasını red etti.”
… Evet kapatmalıydınız: sorun var,
-Bir insan- var sorun, Lord’da.
“Sorunu buldun mu? ”
“Kolay anlaşılır değil…”
b.(1)
Ceset toplamakla yükümlü bir teknisyen,
Vuruldu Vahşi Batı’da, yüz metre öteden:
Onun hatası, görüş alanındaydı robotun …
Daha demin görüş almıştı ondan;
Kaçarak hızlanan, misafirlerden biri.
Dereyi geçti adam ve robot, ardından!
Asıl eğlence şimdi başlıyor!
… Haydi, istediğiniz!
Ve dereye düşmüş
Mitoloji kokan bir heykel,
Kırılmış belinden.
Evet şövalye de, Orta Çağ’da da …
Lord’u kılıçladı. Yaralamasından belliydi.
İki kafadardan biri -iki sefer öldürdükleri
Robot, bu sefer düelloyu kazanırken;
-Oldukça -misafir- şaşkındı, vurulup yere düşerken.
Kimi suçlayacaksın şimdi? Canı olmayanları mı.
Yoksa cevap vermeyen, çağrılara;
Elektro devreleri mi: …
Değil biri ya da diğeri, artık;
Çıkmış kontrolden
Ve teknisyenlerin odasını gördü robot kovboy:
Ne anladı? Neydi bunlar? Avını arıyor… sadece:
Canlı kalan diğerini, iki kafadardan.
*
… İnsanı algılayamıyor, karmaşanın içinde.
İki kere daha zor belki,
Karanlığın içindeki karanlıkta ışığı izlemek …
Ortaçağın dünyasına geçti; iki ahbaptan, ayakta duranı:
Önde o, robot peşinde ve gözü algılıyor onu sadece.
Lord’u öldüren kral ve kraliçe robotların arkasında,
Cesaretle koruyan kendisini, bir insan.
(Bu ne alıklık! şaşkın, kendisi bile)
Görürsün gerçek sonu, vahşi zevklerle kendini sarsarsan:
*
Hepsinden ayrıca, önemli bir nokta da şuydu:
Tarz sahibi ama belki biraz fazlaca kasılmış
Olarak, hor gören bir zihniyet,
Tatili -onda bile, kafadarlar’dan öleni’nde.
II.
“Neden hazırlığınızı yapıp
HoverCraft’ımıza binip
Orta Çağ’a, Roma Dünyası’na
Ve Batı dünyası’na gelmiyorsunuz?
Bizimle veya seyahat büronuzla temasa geçin.”
-
Çift tırnaklar, filmde geçen lafları simgeliyor
An approach for the cult classic ‘WestWorld’
(Batı Dünyası) filmine bir gönderme.
Robot kovboy rolünde, Yull Brynner
Kayıt Tarihi : 18.8.2004 08:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgili Akın...
“Batı Dünyası” filmini izlemedim ama şiirinde bir bilgisayar oyununda gezer gibi yılan robot, teknisyenler , artık canlı bile olmayan objeleri öldürme zevkine kadar ilginç zevk seviyesine indirgenmiş insanlar düşündüm. Karanlığın içinde iki kat zor olan karanlıktaki ışığı görme çabaları ( bunun şiir içinde iki kez söylenmesi gereksiz olmuş bence.)
Vahşi batı canlanırken gözümde bir çok kızılderili öldürüp en sonunda öldürme serüvenleri ile Amerika’da dillere destan olan ünlü katil William Frederick Cody’i (Buffola Bill’i) anımsamadan edemedim.
Yeterince (!!!!) adam öldürdüğünde alangirli kostümü, Winshecter tüfeği ve Colt tabancasıyla çizgi roman kapaklarında sırıtmaya başlayıp bir de böyle para kazanmaya başlayınca insanlığın durumu hakkında da bir ipucu veriyordu.
Şiire dönersek;; hisseden silahlar olabilitesi fikri ilginç bir düşünce, aslında hiç silah olmayası dünyada…
“Hissetme mekanizması” olan silahlar:
‘Yüksek ısıya sahip vücutlar’a ateş almayan silahlar.
… ‘Canlılık hakkı’ bahşeden insanlara
Ve ‘ölümün soğuk sorumluluğunu
Şiirin biçimine ilişkin önerim satır başlarının küçük harfle başlaması olabilir. Yeni bir cümle başlayacak gibi algılanmasına yol açıyor, oysa cümle sürüyor (ör: merkezi mekanizma gibi) Bu da anlamada kesinti yaratıyor okuyanda..
“Akşam tamir yaparken, tüm yılanların merkezi
Mekanizmalarını kontrol et.”
tebrikler..
Aynur Özbek uluç
o özün içinde ne olduğunu sorunca, zaten bunu sorduğun şeye vardığın şeydir aynı olan şey
robotlar gibi davranıp ,yalnızca algılamalarımızı yönlendirenlere izin verirsek, karanlığın içinde iki kere karanlığa düşer ve haince davranabiliriz...
kontrollü yılanlar gibi...olabiliriz...
ya da.. o hale getirenlerin yanılgısı bizi mahvedebilir...
gerçek zevk de...bunu başaranların yok ettirici,geriletici vahşi zevkleri olabilir ancak...
orta çağdan bu yana değişen yalnızca teknolojik anlayış...temel gerçek aynı...
TÜM YORUMLAR (3)