Yılan Oynatıcısı Şiiri - İsmail Aksoy

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Yılan Oynatıcısı

Yılan Oynatıcısı

Tanrılar başladığında bir dünyaya, ve insan başkasına,
Başlar böylece yılan oynatıcısı ay gözüyle, çalgı ağzıyla
Yılansı bir küreye. Çalar çalgısını. Yeşil gibi çalar. Su gibi çalar.

Suyu yeşile dönüştürerek çalar ta ki yeşil sular
Kamış boylarıyla ve gerdanlarla ve dalgalarla sallanana dek.
Ve notaları büktüğünden yeşili, yeşil ırmak

Biçimlendirir şarkısı etrafındaki görüntülerini.
Çalar çalgısıyla duracak bir yeri, fakat kayalar yoktur orada,
Zemin yoktur: oynak çimen dillerden bir dalga

Destekler ayağını. Çalar çalgısıyla yılanlardan, salınımlardan
Ve bükülmelerden oluşan bir dünyayı, yılandan kökü olan
Zihninin derinliğinden oluşturur. Ve şimdi her şey görünmezdir, tek

Yılanlar görünür. Yılan pulları dönüştü
Yaprağa, göz kapağına; yılan bedenlerine, iri dallara, bağrına
Ağacın ve insanın. Ve bu yılan dünyasında

Kıvrandırmalarla yönetir ki apaçık bildirir
Yılanlığını ve kudretini esnek sesiyle
O ince çalgısının. Bu yeşil yuvanın dışında

Tıpkı cennet bahçesi dışında olduğu gibi kıvrılır hatları
Yılansı nesillerin: bırakın yılanlar var olsun!
Ve yılanlar vardı, varlar, var olacaklar – sonsuz derinlikler

Yutana dek bu çalgıcıyı ve bıktırana dek müziği, ve yılan örgüsünden,
Yılan argacından oluşan basit kumaş kıvamına geri getirene dek
Dünyayı çalgısıyla. Yılanların kumaşını çalgısıyla

Kaynayan yeşil sulara dönüştürünceye dek, ta ki hiçbir yılan
Kafasını kaldıramayana dek, ve o yeşil sular suya,
Yeşile, ve yılandan başka bir şeye dönüşünceye dek.
Kaldırır çalgısını, ve kapatır ay gözlerini.

(1957)

Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

https://ecnebiedebiyat.wordpress.com/

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 2.3.2019 22:36:00
Hikayesi:


Snakecharmer by Sylvia Plath As the gods began one world, and man another, So the snakecharmer begins a snaky sphere With moon-eye, mouth-pipe. He pipes. Pipes green. Pipes water. Pipes water green until green waters waver With reedy lengths and necks and undulatings. And as his notes twine green, the green river Shapes its images around his songs. He pipes a place to stand on, but no rocks, No floor: a wave of flickering grass tongues Supports his foot. He pipes a world of snakes, Of sways and coilings, from the snake-rooted bottom Of his mind. And now nothing but snakes Is visible. The snake-scales have become Leaf, become eyelid; snake-bodies, bough, breast Of tree and human. And he within this snakedom Rules the writhings which make manifest His snakehood and his might with pliant tunes From his thin pipe. Out of this green nest As out of Eden's navel twist the lines Of snaky generations: let there be snakes! And snakes there were, are, will be—till yawns Consume this piper and he tires of music And pipes the world back to the simple fabric Of snake-warp, snake-weft. Pipes the cloth of snakes To a melting of green waters, till no snake Shows its head, and those green waters back to Water, to green, to nothing like a snake. Puts up his pipe, and lids his moony eye. (1957)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy