YIKMA GELİNCİK
Kızgınsan yüzüme suçumu söyle
Yüzünü yüzüme yıkma gelincik
Hançeri kalbime vurup da öyle
Dermansız koyup da gitme gelincik
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
nedir bu gelincik sevdası böyle...uzayıp destan olacak ... şair de dillere destan olsun istiyor herhal...
Gelincik
bakma
göğünde kara bulutlar
yurdunda yangınlar
bakma
cüzzam gözlerinle
bu vebalıya
gözlerin esip geçiyor
gül bahçemden
dalını kırıp geçiyor
eziyor goncalarını
dikenli tellere takılı yüreğimin.
darağaçları kurup
dergâhında yargılama
fermanlar çıkartıp
peşine düşme asil duygularımın
gözlerinin süngülerini çevirme üzerime
kurşun sağanakları altında tutma
üşüyen titreyen şu kapındaki varlığımı
ayetlerle lânetleme artık eşiğindeyim
ya tut ya da bırak beni
yağmalardan çıkıp da gelmişim
duygularımla esir düşmüşüm bir an güzelliğine
kervanlar yıkmışım ayaklarına
sularında susamışım
bakma
şeytan görmüş
cin çarpmış gibi
ellerim ayaklarım bedenim gül
uçsuz bucaksız kainat gibi
üç yüz altmış beş gün
gündüz güneşler
gece aylar kıskandıran düşler tutmuşum
inci taneleri gibi dizmişim tek tek
bir tek senin için
bakma
bakma artık
gel ip de geçmiyor
delip de geçiyor
nazın ve bakışların
uçurumundaki bu son gelinciği...
Abdulrızak Kılıç
benden size armağan ola dost,
gelinciğiniz oldukça güzeldi,yüreğinize sağlık...
saygılar...
kutlarım kalemine sağlık saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta