Eski dolaplardan kurtulmalıyız,
Oturma odasını çevreleyen.
O dolaplar;
Nice tozlu hatıra defterini hapseder, kilit vurur,
Nice kırık hayali, uykusuz başı
Ve
Yaşlı gözü.
Eski halılardan kurtulmalıyız,
Oturma odasını
Avuç içinde tutan.
Şahittir koşuşturmalarına
Oğlan
Kızların,
Ölümsüzlüğüyle mutlu
Fakat nankör canı mutlaka işkence görecek
Ruhların.
Eski,
Armut biçimli lambalardan kurtulmalıyız.
Kubbe gibi,
Oturma odasını
Işık bulutuyla örten;
Sineklerin oyuncağı...
Halbuki
Kafi değil mi yenidoğanın parıltısı
Yarık kestanenin yavaş yavaş
Çıtırtısı,
Mutluluktan ağlamanın durmak bilmez
Şırıltısı
Veyahut
Köşeye çekilmiş kardeşlerin
Kıkırtısı?
Eski koltuklardan kurtulmalıyız,
İstemsizce
Kimilerini sırtında yük olarak
Taşımak zorunda kalan.
En çok da eskimiş koltukları
Bir an önce
Atmalıyız evin kenarından.
Çünkü,
Yelkovan kovalar dakika,
Belki kırılır bacaklar
Dayanmaz kanlı kalkan.
Eski saatlerden
Özellikle guguklu saatlerden
Kurtulma-malıyız.
Kutusundan öne doğru eğilir
Kanatlarını hareket ettirirken
Sarkaç amacını unutuyorken
Açınca gagasını ötüşüyle
Anlamalıyız;
Maruz kaldığımız bu duvarsız oturma odasından
Kurtulmalıyız.
Kayıt Tarihi : 29.9.2024 16:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!