Bir Usta, bir Büyük Usta Ataol Behramoğlu.
Kaleminden kan damlar kimi,
Kimi zaman karakışta sıcak çay porselen fincanımıza,
Ağustosta serin Ege Meltemi, bağrımıza…
“Görüyorsun işte küçük adamları
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt daha bir inatla kavganı”
Dedi ve derdi de daha:
Çağsal silah, şark kurnazlığı, yalan dolan…
Bin bir türlü oyunlarla, dinci kılığında!
Ekmeğini bölen, gözünü kör eden; zamanını çalan, emeğinle…
Okyanuslar ötesinden aldığı şımarık derslerle seni kandırana.
Satılmış, dönek, mandacı, haine.
Gözünü dört aç, fal taşı gibi iri mi iri!
Yumruğunu sıkılı tut, kaldır havaya bağır, bağır, bağır.
Tükür suratına, çat kaşlarını da.
Ana avrat küfür et kalleşe.
“Dağlar dilsizdir, yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır”
Vardır diyeceği elbet vardır,
Minarelere kuşanmış kara geceye,
Kara geceye bağdaş kurmuş oturanlara!
Dereler HES’ lendi, eli kolu bağlı, vadiler kurak, ovalar çorak…
Utanmadan yağmur duasına çıkanlara, köylümün!
Tepelerden siyanür yağıyor tarlalara, suya, kimin umurunda?
Kara yüreklere sarı altın kazandıralım diye!
Ormanlar çalılık bile kalmadı, beton / villa yığını!
Ak yüzünü bile göremeyeceğiz kara camız yoğurdunun.
Koyun kuzu ahırda hapis, olan köylünün.
Tavuk, kuş gribiyle likite çevirdi yumurtayı Bandırma’ da!
“Yıkılma sakın geçerken günler
Yaralayarak gençliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer.”
De sana Usta de sana çekinme,
Bağrına ateş düşmüş,
Yatağın su üstünde,
Yayla kuyusunun seranı başladı inlemeye!
Alıçlarla ahlatlar sızlıyor dağ yamaçlarında!
Sen hala gaflet uykusundasın!
Tavuk musun yolundukça koşarsın yolana? ! .
De sana Ustam de sana,
Ne sarılırsın yılana? ! .
Gözünü dört aç, fal taşı gibi iri mi iri!
Yumruğunu sıkılı tut, kaldır havaya bağır, bağır, bağır.
Tükür suratına, çat kaşlarını da.
Ana avrat küfür et kalleşe.
Başlat büyük bir inatla kavganı.
.
Ahmet EmerKayıt Tarihi : 25.9.2011 11:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli Şair Ataol Behramoğlu' na saygılarımla! ..
![Ahmet Emer](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/09/25/yikilma-sakin-dedi-ya-2.jpg)
inatla kavganın başlaması gereken yerdeyiz...
kaleminiz eksik olmasın,
saygılarımla.
Sen hala gaflet uykusundasın!
Tavuk musun yolundukça koşarsın yolana? ! .
De sana Ustam de sana,
Ne sarılırsın yılana? ! .
Gözünü dört aç, fal taşı gibi iri mi iri!
Yumruğunu sıkılı tut, kaldır havaya bağır, bağır, bağır...'
Kaleminizi kutlarım, yüreğinize sağlık. Saygı ve selamlar...
TÜM YORUMLAR (16)