Oysa ben; Gözlerinde bulmuştum cennetin bütün renklerini
İşte buydu demiştim beni hayata bağlayacak kişi
Geliyordu aklıma olmaz şeyler sen diye ama,
Kovuyordum nedense bir çırpıda, olumsuzlukları gönlümden
Buydu diyordum kendi kendime, beni her cepheden çıkaracak kişi buydu
İnandırmak istiyordum kendimi, susuyordum
Mizacım gereği onu iliklerime kadar hissetmeden konuşamazdım
Oysa biliyordumki artık sahipleniyordum onu,toprağın suyu emdiği gibi, yavaş yavaş
Belki yorulmuştum savaşlardan, belki suskunluğum ondandı
Belkide korkuyordum, olmazlara gönül vermek ziyandı
Ben aslında sevdası için korkak, sevda için fedakârdım ama, o bunu bilmiyordu
Buydu demiştim ya hani, kılmıştım artık kararı
Artık damarlarımda o, canımın tam ortasında o vardı
Buydu beklediğim ondan, ve banada acımayan talihimden
Girmişti artık Kanıma, girmişti umutlarıma, ve girmişti örseleyeceği duygularımın tam ortasına
Lanet olsun ki artık ona vermiştim sol yanımı
Bir gardaş yere getirir,bir yâr yiğit olanın sırtını
Isteseydi verirdim ona direnmeden canımı
Eyvahki dünyada çilem daha dolmamış
Artık bir cephe daha açılmıştı hayatımda
Benim sevda, onunsa duyguları acımadan katledeceği
Belki egolarını tatmin edeceği bir cephe açılmıştı
Ve ben silahsız, silaha gereksiz, yalnız,bir başıma
Ne acıki bire üç hamle vardı karşımda
Kollarım kelepçeli, bitmez sızı döşümde
Gözüme perde inmiş yüreğimin peşinde
Gönül saf, duygu temiz, çözdüysek biz, gördük deriz
Kopuyordu kıyametler umduğunu bulmayan yüreğimde
Eziliyordu gönlüm, hiç görmediği bu muamelede
Köle pazarımıydı burası, nasıl bir düzendi
Bir taraf vururken, diğer taraf savunmadan bi haberdi
Cağırılıyordu ecel istenilerek hemde, gelmiyordu, rotarlıydı
Geç kalınan sözler çıkıyordu ağızlardan
Artık Yüzlerin nefrete bürünmesine ramak kalmıştı
Umudu tükenen arsızca vuruyor, umut saklayan sevda dileniyordu sevdiceğinden
O değildi amansız darbelerin sahibi, olamazdı
Vicdan kör kuyuda artık çıkarılamazdı
Neydi bu hâl hey hâd, bu zulüm bu ziyandı
Bir kıyımki emsali tarihte bulunamazdı
Bir an rüzgâr kesti o yöreden sesini
Vuslatta verdi artık, mecalsiz son nefesini
Kör sağır görmedi feryadın zerresini
Yaren kör yaren sağır, gönül kör gönül sağır
Her yer kandı ve her yer hüsran
Boğulmuştu yürekler, feryadı yoktu duyan
Dil dilsiz kalmış, beyin işlevini kaybetmiş
Kan, sözlerin verdiği kesiklerden damlıyordu adeta, yavaş yavaş
Eşitti aslında cepheler, bir yanda umutsuz,
Bir tarafta umudunu kaybedenler
Eşitlik vardı bu cephede
Darbeler amansız, darbeler yüreğe inen
Ayın nutku tutulmuş yıldızlar parlaşıyor
İş Çetine ulaşmış, ahali ağlaşıyor
Sanki Güneş toplamış tüm gezegenleri
Amansızca Yakıyor, yıkıyor, vuruyor vuruyordu
Sevinçmi vardı bugün hüzünmü belli değil
Son darbeydi alınan, gerisi mühim değil
Bir yürek ağlıyordu sevinen yüreklere karşılık
Son kare asık bi surat, bir takunya bi gocuk
Çare çaresizdi düşmemişti bu kadar
Şuurlar hep sarhoştu demden aldığı kadar
Her yer artık yabancı, burda benden kimim var
Çalan bana son siren, sana belki yabancı
Dönmekte yoktu cepheden, olamazdı
Bir yürek bu denlide emin ol yanamazdı
Alınan yaradan değildi bu amansız durum
Bu sevda yıkılamazdı
Ayyuka çıkan feryat, başkasında hiç yoktu
Diller susmuştu artık, konuşmaya güç yoktu
Dizin feri kesilmiş öteden beri yorgun
Ömre biçilen zaman, son bir hamleye mahkûm
Bana gitmekse reva silinirim künyemden
Belki başka dünyada Güneş doğar bilemem
Firar değil gidişim, diyetidir sevdamın
Kayıp candan olursa anlamı yok dünyanın
Ve ne arş'a kalkan bir el, ne felekten şikayet vardı
Belki arş'a el kalksa, kıyametler kopardı
Mazlum gönül dilinden ne ocaklar karardı
Yiğit düştüğü yerden kalkar gülüm, yıkılan,(yalnız sevdaydı....
Yusuf KILIÇ
24-04-2014 prsmbe 01-36
Kayıt Tarihi : 18.9.2017 18:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!