Yıkılan Hayallerimi Seyredişim

Ben sağdaki yola girsem
Yanlış yapacağım korkusu
Soldaki yolu tercih etsem
Izdırabın esiri olmak düşüncesi
Diğer yollardan birini seçsem
Çıkmaz sokaklar endişesi
Ufukta görünen en son yola girsem
Ne olacak belirsizliği? ...

Kaybedecek zaman kalmadı
Boşa geçirecek vakit yok
İçinde bulunduğum çelişkiler karmaşası
Neyi? Nasıl yapacağım alternatifsizliği?
Ne zaman yapacağım çözümsüzlüğü?
Kara vermenin bu kadar zor olduğu
Bir döneme ilk defa girişim...

Bütün insanlar üzerime geliyor
Tüm dünya üstüme üstüme geliyor
Kara bir alın yazısı, kör bir talih
Görmezden gelinen ben ve benliğim...

Güzel umutlarım, toz pembe hayallerim
Rüyalara dalmak için iple çektiğim gecelerim
Dilek tutmak için tek tek saydığım yıldızlarım
Ay' ım, mehtabım, yakamozda yudumladığım şarabım...

Bir mum ışığında yakaladığım, lazer ışınlarım
Kozmopolit kentlerin kalabalığından kaçışım
Ve kendime küçük bir mabet yaratışım
Kocaman bir dünyadan soyutlanıp
Kendime toz pembe ve turkuvaz mavisi
Renklerden oluşan, küçük bir dünya kuruşum...

Radyomun en silinmiş dalgasından yayılan
Nostaljik eserler arasında kendi ruhumla buluşmam
Sadece, bir tutam yeşil oluşsun diye
Eski saksılarda yetiştirdiğim açelyam...

Toz pembeye boyattığım duvarlarımı
Güzel insanların, güzel yüzlü posterleriyle süsleyişim
Yıkılan hayallerimin gölgesinde kahredişim
Kırık bir aynanın arkasından
Gözlerimin altındaki mor halkaları seyredişim...

1999