Yıkıl karşımdan İstanbul.
Yanlış tanımışlar seni.
Yanlış tanıtmışlar.
Yanlış tanımışım seni yıllarca.
Kimbilir?
Kaç sevda tükendi,yıkılası tepelerinde.
Kayıplarımın şehri..
Özgürlük,eşitlik diye tutuşan,
Kaç beden düşmüştür topraklarına.
Bir lokma,bir hırka için,
Kaç namus karalanmış,
Kaç umut yaralanmıştır kimbilir?
Senin için yazdığım,
Tüm şiirlerimi.
Övgü dolu sözlerimin hepsini
Ama hepsini geri alıyorum.
Anamı bıraktım sende,
Sonra canparemi..
Çamurlu,çıkmaz sokaklarına gömdüm
Çocukluğumu,umutlarımı.
Kayıplarımın şehri.
Gözleri kapalı,boşuna dinlemişler seni.
Boşuna övmüşler,yazmışlar çizmişler boşuna.
Kuzu kılığında kurtmuşsun meğer.
Nihayetinde; Bir toprak parçası,
Taş yığınısın..
Nedir seni farklı kılan?
Fırsatlar şehri sanılmışsın.
Taşın toprağın altınmış.
Geç bunları İstanbul..
Yıkıl karşımdan...
Tuzaklarla dolu karanlık sokaklarında,
Kaç hayat söndü kimbilir?
Köhne otel odalarında,
Kaç körpe beden,kız-oğlan ayrımsız
Sunulmuştur azgın kurtlara...
Bir alış-veriş kıyasıya.
Köprü altlarında hangi aydına,
Doğruluyordur şimdi namlular.
Ne hesaplar yapılıyordur
Kalleşce karanlıklarında.
Bunları unutma İstanbul.
Vazgeçilmez değilmişsin.
Yıkıl karşımdan şimdi.
Sevmiyorum seni..
Kayıt Tarihi : 15.5.2007 08:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)