Zâlimin en cebbarından el-beşer
Uztumenden âmme dem-sâzın deşer
Fevcafevc âmmen olur leyl-î leyal
Bir gürûh-û kâdım-ül-kelp mi eder
İrfanım tecrübemdendir,
İhtirasım acımdan,
İtimadım saklar adem-i emniyetimi,
Ve zaaflarım beni kuvvetli kılar.
Geçmişim beni tanımlamaz ki,
Ben çoktan iyiyim değildir hayâl
İyilik dediğin hâl değil şemâl
Ötede olsun benim leyl-î leyâl
Sükûtî nedir susar kalıverir
Kim bilir neler gördü bu istasyon saati
Bir ananın oğlundan ayrılışı belki
Belki de iki sevgilinin kavuşmasını
Elbet görmüştür gülüşü ve gözyaşlarını
Niçün küsersin bana siyah gözlüm
Bu kul n'eyledü sana da susarsın
Ki o sana verdi uzlî cânını
Bir sebeb çün sırf sen ağlamayasın
Biz ne zaman bittik?
Arab'a bedevi,
Acem'e mecûsi,
Türkî'ye hülâgü,
Kürdî'ye rezâlet,
Çerkes'e bedmâye
Lebinde meyülaşk Emirem damlar ah
Irakta naderman eşikîn ağlar ah
A canpare mâşûk ne diyem sevsen men
Yarım kalsa nevmim sana olsam yâr ah
Bütün cîhan âleminden
En erdemlisidir ağaç
Arabdan Türkten Farsîden
Hiç kimseden tutmaz sayaç
Ağaç gibi olmak lâzım
Şamil hürriyet güneşidir, Kafkas dağları üzerinde,
Ne bilirler ki, Şamil'i bilmezler ise?
"Bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, üstünde ölen varsa vatandır" der şair;
Ve ben derim ki:
Kur ve Aras coşunca; Tuna, Volga taşınca,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!