Yiğit Ergün
1 Ağustos 1992’de Kadıköy/İstanbul’da doğdu. Kadıköy Lisesi’ni bitirdi (2010). İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okudu (2010-2013). Hukuk Fakültesindeki eğitimini yarıda bırakıp tekrar üniversite sınavlarına girdi. 2014 yılında girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon bölümünü 2021’de bitirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans yapıyor. Kadıköy’de yaşıyor.
Şiirleri ve denemeleri; Bireylikler, Akatalpa, Şehir, Varlık, Sincan İstasyonu, Vurgu, Eliz ...
düşünmemeye çalışıyorum onu, gözü karalık iyi geliyor
varlığını yoksaymak bir geceyi daha buruk geçiyor
büyüsünü abartmak için içiyorum sanki onca içkiyi
o biraz daha büyüsün diye yükseliyor müziğin sesi
düşünmemeye çalışıyorum onu, açıyor kollarını karabasanlar
stratosfere sığmıyor sabrım
biriktirdiğim kuponlarda katmerli acılar
standart tantana, puslu görüş alanım
düşüyorum öyleyse varım
kadınlaşıyor dokunduğum eşyalar
bir gece ay tepede
ışığının izdüşümünde
bir gece
dümdüz oldu yeryüzü, o gecelik yanıldı galile
ay, ışığını düşürdü gökyüzüne
bir garip küheylan belirdi, gece üçü otuz üç geçe
Telaffuzu haşmetiyle muktedir
Sokakları belediye kıskacında
Adsoylulara değil duygulara sela okunan şehir
Gecesi gri gündüzü beyaz İstanbul
Mazisi yüzölçümünden büyük
geride bıraktığım kentin başımdan atamadığım ağrısı
şiirimin aksı hangi elbisede kırılırsa kırılsın
gazabı siyah kumaşlar üstünde beliren tanrının
laftan batan peynir gemileri, tüm yolların tıkanması
bu masal benim değil
yandığımı inkâr ediyorum anne
ama kimse duymuyor beni bu cehennemde
yılkılar tepiniyor yüzümde
boşluklar kapanmadan daha derinleri açılıyor anne!
ya benim nazım kime geçecek böyle,
sen de toprağa yerleşince?
geçen çağa düşkünüm, onu hiç bilmeden
gelecekten ürküyorum, şimdiki deneyimden
kalbim kapakçığına yaban
ellerim avuçlarımla savaşırken
olmadığım kavramların içine gömülüyorum
piç olan geceden irsaliye
bu harsız ateş ne, bu bıçkın telaş
andayım, kaç büklüm adam
kim bilir nasıl yokuştum dışarıdan
ne iki taklaya gelirdi yaban yüreğim
ne bir pasta gördü partisinde doğum günüm
mesafem değişken
çıkmaz yolum bu evren
kaydırmak istiyorum tasmamı avcunuzdan
bulunmamak istiyorum öyle en ucuzundan
siz(ler)den ve kibrimin genelinden bahsin yeri de değil oysa
son burguya evham kala, psişik algının gölgesinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!