Seni sende, elimde olduğum kadarıyla beni bende bırakıyorum…
Ters bir denklem bu, ikisi de bırakılmayla bitiyor ama elimde olan kadarıyla da ben, bende kalıyorum ki bu da yarım yamalak hayatın devamı oluyor…
Eski sözlerimi düşündüm de, biraz burkuldu içim, hep sana “ben sende kalmak, seninle son nefese ulaşmak isterken, senin için sadece “sen, benim yaşamda varoluşumdaki kendimce anlamsın” derdim…
Ne güzel bir yaşam niyetiydi bu, “benim yaşamda varoluşumdaki kendimce anlamsın” demek ki sonsuz bir teslimiyet isteğiydi bu…
Ne oldu da bu günkü halimizle azaldık, birbirimizden hatta kendimizi birbirimiz de yok ettik…
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem