Kimi zaman yetmişlerden kalma o eşyalar,
Divan, yatak, sandalye, masa ve en önemlisi ayna,
“Sana söyleyeceklerim var”diyerek
Öne atılırlar.
Kim oturmuş benden önce burada,
Kim ne görmüş aynada kendisinden başka.
Ve pencere hangi manzaraya açılmış
Yağmurlu bulutlu zamanlarda.
Kimi zaman yetmişlerden kalma o zihin dünyası,
Güneşi ayı yokmuş gibi görünür bana.
Ne başkasına köle olmuş; ne zincir vurmuş başkalarına.
Ne dönmüş ne sönmüş, çökkünlük de yok asla.
Sapmalar olmuş elbette, tüm yörüngelerde olur o ama.
Birleşip sapmalar, yörünge olmuş bile denebilir hatta.
Yine de, bir daha dönmedi o günlerdeki gibi bu dünya
Gizemli bir formül saklıydı tüm zulalarda, İspanyol paçalarda.
O havayı solumuşum ben, ilk kez baktığımda dünyaya,
O havaları söylemişim aldırmadan yaşıma.
Bundandır o masanın söyleyeceği var hâlâ bana, o kitaplığın.
Bundandır atamayacağım onları asla, kalacaklar burada, ben yaşadıkça.
28-29 Eylül 2014, Rex Hotel, Bangkok; 19 Ekim 2014, Hanoi
Gezgin, U.B. (2017). Eskisi Gibi Bir Ülke: Şiirler 2014-2017 ve Şarkılar 2008-2017 [A Country Like in the Past: Poems and Songs].
Kayıt Tarihi : 9.8.2022 01:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!