Ruh, toprak, bir damla su,
balçık, kan, kemik, et…
Ve evet, nihayet…
İnsan: yoğruldu bunlardan.
Galubela’da o “Büyük Ses”
Soruldu ruhlardan:
Rabbiniz kim?
Hep bir ağızdan verildi:
Sözler…
Allah, kendi ruhundan üfledi.
Bir parça bedene ruh giydirildi.
Ey Azazil:
Yaratılmışların en üstününe,
Âdem’e secde et!
Tükürdü şeytan:
Oyuldu göbek deliği.
Bir melek parmakladı
ana rahminde emziği…
İlk insan ilk çıkmazında,
İlk ihanetle şeytanın ağzında:
Sözler…
Ey Âdem; hadi gir cennete!
Yalnızlık benimdir!
Bak bu Havva; emanetimdir!
Şükür et bahşedilen sonsuz nimete!
Ama sakın şu meyveden yeme!
İnsanın fıtratı nasıl bir bilmece?
Âdem ile Havva’nın 40 yıl sürgünü:
Tam 40 yıl gündüz ve gece…
Şeytana kızarken bu utanç günü;
bir yılanla zehirlendi:
Sözler…
Âdem ile Havva, sersefil…
Tanrı buyurdu: ”Af benimdir!”
Sonra Habil ve Kabil…
Hayvan senin, tarla benimdir!
O Allah ki niyetleri bilendir!
Tarla verimli, hayvan semirdi...
Zamanı geldi, kurban istendi.
Habil getirdi semiz etini:
Oldu kurban.
Kabil getirdi cılız ekini:
Oldu cellat.
Ortada donuk bir beden…
O Allah ki yol gösteren!
Kabil’in baktığı yerde,
bir karganın eşelediği:
Sözler…
Zaman aktı, zamana erişti...
Nice Habiller Kabiller yetişti.
Dünya hayatı bir gösterişti.
Âdem hep şeytanla yarıştı.
İlk ihanet kibirdi…
İkincisi asilik…
Üçüncüsü kıskançlık…
Dördüncüsü cinayet…
Ey insan; biraz nedamet!
Hepsinin suçlusu şeytan!
Ey insan; sen Allah’a secde et!
Her secdede kalbinden dökülsün:
Sözler…
Âdem’in sol kaburgasında,
Nuh’un gemisinde,
Musa’nın asasında,
Meryem’in karnında,
Zülkarneyn’in tahtında,
Süleyman’ın yüzüğünde,
Nemrut’un ateşinde,
İbrahim’in bıçağında,
Cebrail’in kanadında,
Muhammed’in kitabında:
Sözler...
Azrail’in avucunda,
İsrafil’in borusunda,
Âdem’in son nefesinde;
kabirde,
Sırat Köprüsü'nde,
mahşerde,
cennette:
Sözler…
Sözler...
Sözler...
Kayıt Tarihi : 29.7.2019 01:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!