Bir sevdanın arkasından dökülen damlalardır
Ayrılık.
Sevdiğinin göçmen kuşu olmasıdır
Ayrılık.
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül aldırma
Diyor Edip Akbayram
Gönül sende aldırma
Meleğim iyi geceler
Uyku gemisi beni bekler
Yolculuk varmış şehr-i rüyalara
Seni de götüreyim izin ver...
Bak işte gidiyorum
Bana son bir şey söylemeni bekliyorum
Fakat demeyeceğini bile bile
Yine de umutluyum
Belki gitme, kal dersin diye
Bavulumu topladım
Ne bir Fuzuli
Ne bir Nef'i olabilirim
Ne de Nedim gibi anlatabilirim
Bendeki bu gasvetli ateşi...
Ne Mecnun gibi çöllere atılabilirim
Loş ışıkların altında
Geçirdiğimiz dakikalara denir
Aşk-ı Derya
Asıl her şey bu loş ışıkların altında
Saatlerle kim oynuyor
Ne zaman kimseyi sevmeyeceğim dediğimde
Daima sevmeye biri çıktı karşıma
Ama kimse senin yerini tutamadı gönlümde
Kimse senin baktığın gibi bakmadı gözlerime
Sen; her baktığında içimi yakardın
Sen; her bir söz söylediğinde
Bir hastane köşesinin
Camından dışarıya bakarken
Aklıma gözlerin geldi
Yaktım bir cigara
Ve çekmeye başladım içime
En umutsuzcasına
Tamam senin dediğin gibi olsun
Bavulumu toplayıp gidiyorum
Merak etme çok sürmez bavulumu toplamam
Gözlerinden gözlerimi alıyorum
Senden benliğimi alıyorum
Çok zor olacak biliyorum ama
Bak yine sana yazıyorum
Fakat bu sefer ben yazmıyorum
Kalbimin söylediklerini,kalemim yazıyor
Ben okuyorum..
Kalbim...?
Evet senin olan kalbim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!