Yetiş Gül Ağacım Şiiri - Yusuf Dursun

Yusuf Dursun
32

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yetiş Gül Ağacım

Gece gül dalında yandığı zaman,
Gurbet ağlarını örer üstüme.
Yokluğun omzuma konduğu zaman,
Gariplik postunu serer üstüme,
Gurbet ağlarını örer üstüme.

Gözden ırayınca evin direği,
Duvarlar göğsümde güreşe durur.
Görmez olur rotam son mendireği,
Beynimde kaynayan sular kudurur,
Duvarlar göğsümde güreşe durur.

Sensizliğin biri de bir bini de,
Çırpındığım sular ummana döner.
Sen varsan dolunay doğar gemide,
Sen yoksan içimde lambalar söner,
Çırpındığım sular ummana döner.

Varsın evim barkım perişan olsun,
Dert değil benim’çin dağınık oda.
Yeter ki sesinden bir nişan olsun,
Çınlatsın eşyayı senden bir seda,
Dert değil benim’çin dağınık oda.

Tan yeri ağardı, sabah oluyor;
Sanma ki aydınlık avutur beni.
Ardımdan dört nala hüzün geliyor,
Çekmiş kılıcını gecenin sonu,
Sanma ki aydınlık avutur beni.

Bu göçmen kuşları pek masum sanma,
Senden haber getirmiyor turnalar.
Bir türkü sırtına binerdim ama,
Çoktan paylaşılmış uzun havalar,
Senden haber getirmiyor turnalar.

Yetiş gül ağacım beni bana ver,
Yoksa bu dünyada kaybolacağım.
Ilık nefesinle canevime gir,
Yeniden yeşersin gönül ocağım,
Yoksa bu dünyada kaybolacağım.

Yusuf Dursun
Kayıt Tarihi : 30.1.2007 11:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yine torunlar... Yine kısa bir ayrılık... Yine bir şiir...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Dursun