Yetim
Kaldırımlar kadar avareyim
yetim zamanın kızıl kıskacı
tinerin havalandırdığı yüreğim bıçkın
bali kokan ellerimde falçata
hırçın rüzgâr gibiyim
sokaklara sığmıyor suçlarım
köprü altlarına saklanmış korkularım.
Yüzüm acem karası
sinek gibi vızıldıyorum
sokağın iti kadar acım
virüs gibiyim, dolanırım karanlığı
ne zaman çanta kapsam
cılızlığım ele verir
kağıt gibi süpürülürüm sitelerden.
Giz içinde yüksek kaldırımlar
sokak abisinin kapatması gibiyim
diş izleri sırtımda
aç karnına çığlığım patlar
dağarcığımda kan ve kin
onulmaz yaralar…
Ruhum tırtıklanıyor
karanlıklar örtüyor günahlarımı
yenilgiden kaldı sabıkalı yüzüm.
Öksüzüm tünelin kuytusunda
ısıtılan yüreğimin yarısı yırtık
kimsesizlerin sesi yanık
dinlerim garibin türküsünü
içimi büzer, ensemi karartır
ecel yetime daha yakın.
Bir lokma ekmektir yaşam
yetim zamanlar aç
benim babam sokaklar.
Aşevinin müdavimiyim
ele avuca sığmayan aklımın
menzili umut boyu
asi çocukluğumun yıldızı ay kadar.
Derim kemiğe yapışmış
yuh olsun zemheriye, ıslıklayın
yağmurları kovun gitsin
öğlece kalsın yaz.
Boğazlanmış sokağın öksüz kuşları
yetim bıraktım geceyi.
Ali Akdemir
28.9.2002
Kayseri
Kayıt Tarihi : 24.3.2007 09:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)