Daha çocuk yaşında deprem geldi köyüne
Bu sefalet o zaman düştü onun payına
Sokakta ki çocuklar sokmadılar oyuna
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Öksüz Hasan boynunu büke büke ağladı
Aklında en son kalan hıçkırıp ağlaması
Duymadı feryadını annesiyle babası
Artık ne bir kardeşi, ne abisi ablası
Sesini boğazına tıka tıka ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Hiç kimsesi kalmadı sığındı dayısına
Bakmadı koyun ile kuzunun sayısına
Kara saban koşuldu öküzün iyisine
Başını bir tarafa yıka yıka ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
O yaşta çoban oldu gezdi dağı, bayırı
Dayıya miras kaldı tarlalarla çayır
Her söze evet dedi tanımadı hayırı
Gizli gizli ağıtlar yaka yaka ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Çobanlığı bırakıp okula gidemedi
Hep imrenerek baktı bir önlük giyemedi
Beni de bir okula gönderin diyemedi
Bazen yumruklarını sıka sıka ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Yine bir gün sürüyle dağlar, taşlar dolandı
Küçük küçük taşlarla ev yaptı, oyalandı
Biraz dinlenmek için bir ağaca dayandı
Sürüye kurt saldırdı, seke seke ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Kurt' a atmak isterken elinde ki taşları
Yalın ayaklarıyla tırmandı, yokuşları
Karın etine girdi canavarın dişleri
Gözlerinden yaşları aka aka ağladı
Yetim Hasan burnunu çek çeke ağladı
Binali ağıt yaktı Hasan'a Hasanlara
Canavarlar Hasan'ı boyadı al kanlara
Kemikleri bulundu koyuldu bir mezara
Görenler mezarına baka baka ağladı
Her duyan birer ağıt yaka yaka ağladı
Kayıt Tarihi : 12.11.2013 13:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!