Sayıyorsan beni kendine yakın
Hem ben bilem hem sen bil, bilişelim,
Benim köyüm senin kentine yakın;
Hem ben gelem hem sen gel, gelişelim.
Ağustos içti de yerin suyunu
Ezgi bayrağını ıtır dağından,
Yurtsuz fırtınalar esti götürdü.
Dostluğa kapısız Kerem bağından,
Her giren bir kiraz kesti götürdü.
Kınalı güzlerin birlik toyunu
El emeği, alın teri, göz nuru;
Bu kilimde üç çilenin yünü var,
Boşa değil şu kibiri, gururu,
Yedi iklim, dört köşede ünü var.
Renk almış yaylanın çiçeklerinden,
Her sevgi bir düğüm atmış koluna
Dokundukça inler, yarası vardır.
Irak gönüllerin uçurumuna
Ezgiden bir köprü kurası vardır.
Gül yüzünde gülücükler görende
Bir sevdalı bülbül uçar bağrımdan,
Yüreğim çırpınır selam verende;
Sanki bir ciylan su içer bağrımdan
Harami, gözünü cana döndürmüş,
Bir solukta hem dünü hem yarını yaşarım.
Günleri birleştirir en gizli emellerim.
Gök yeleli bir öçle dört akında koşarım.
Yönleri birleştirir Cengiz'li emellerim.
Kurşun derelerin sustuğu çağdır;
Susuzluk çağıldar taşlar katında,
Yeşilin kendini astığı çağdır
Uzak çamlar, sürgün kuşlar katında.
Gün yürür; dağ, yazı gölgeye girer,
Yüce surları ören taş değil, düşüncedir.
Kişiye uzluk veren, yaş değil, düşüncedir.
Suç onun eseridir, yasa onun eseri;
Darağacına giren baş değil, düşüncedir.
Ahlatça direnerek en kızgın güneşlere
Susuzluğu içmişim yaz boyu sır tasından
Yavuz kartallar gibi göğsümü gere gere
Zaferler getirmişim bozkırın ortasından
Eyer vurup borana dağlardan akacağım,
Hışmımdan boz başaklar dalgalanacak gene,
Çelikten kanatlarla göklere çıkacağım.
Başımda dolunaylar tolgalanacak gene.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!