Kader beni attı, gidip de gelinmez yollara, çok uzaklara
Pek yolu izi bilinmez, yani bileceğiniz yüksek dağlara
Gezerim o dağlarda, taşlarda, bazen konaklarım mağaralarda
Bazen korkar, bazen ürperir, bazen hüzünlenir, bazen ağlarımda
Kendi kendimi sorgularım, benim ne işim var buralarda?
Bir ateş, bazen korkunç canavar, bir cehennem var oralarda?
Çünkü sorgulamadan edemem, eşim var çocuğum var
Benim de bir hayatım, bir sorumlu olduğum çevrem var
Yürürüm gece gündüz, demeden dağların kıvrımında
Bütün bir ağırlık, maddi manevi yüklenmiş sırtımda
Bazen derim kendi kendime bu bir döneme dolaptır
Sıra bize geldi, bunu hakkıyla yapmak en büyük edeptir
Bizimkisinde ağlamak yok, sızlamak yok, çünkü asker ağlamaz
Acıkmak yok, susamak yok, dinlenmek yok, çünkü asker yorulmaz
Bazen düşünürüm bu dağlara, beni getiren bir emir elbette ki kutsaldır
Elleri kınalanmış, arkasından dualar edilmiş, bir kurbanlık koyun gibi uysaldır
Bu güzel vatan parçasının, her yanı bize emanet edilmiş, özgür olması için
Burada görev yapmayacaksam, ama ne zaman yapacağım, hemde vatan için
Ey! Şeytan beni engelleme, ister üstüme bin ordu gelsin, isterse önüm dağ olsun
Milletimiz rahat olsun, rahat uyusun, ben canımı esirgemem, yeter ki vatan sağolsun
Tahsin Koç – Ankara- 19.03.2012
Tahsin KoçKayıt Tarihi : 26.3.2012 15:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dağlarda mücadele eden kahraman askerlerimiz için yazılmıştır.
TÜM YORUMLAR (1)