Gözlerim uzak bir şehir olsa da gözlerine,
Ellerim geçmiş bir zaman gibi imkansız olsa da ellerine
Kapına sevinçli gelişler,
Düşlerine kır papatyaları,
Pencerelerine ise gün ışığı bıraktım.
Yollarına hanımeli ve nergisler,
Saksılarına da çiçeklerden demetler koydum.
Mevsimlerden baharları
Aylardan nisan ve mayısı ısmarladım takvimlerine.
Tüm üşümüş olduğun anları
Ve bütün hüzünlerini göçmen bir buluta yükleyip
Yitik ve uzak bir şehre gönderdim.
Sen üşüme,
Sen kederlenme,
Sen efkarlı bir tebessüme hiç pencere aralama diye.
Uzağında olsam da
Üşürüm ben senin yerine,
Vurulup düşerim göğüs kafesimin orta yerinden,
Dağılıp paramparça olurum hüznün cenderesinde.
Yeter ki sen üzülme nefes almışlığının hiçbir saniyesinde,
Yeter ki dokunmasın acının gölgesi yüzüne
Yeter ki değmesin hüznün fırçası kalbine ve semtine.
Kayıt Tarihi : 24.4.2022 00:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!