Ezelden bilirim, çile-hüzünü,
Hayatımın özü, ateş ile kül.
Çatma kaşlarını, asma yüzünü,
Kırsınlar kalbimi, yeter ki sen gül.
Nasıl bir sevdadır, düşürdü dile,
Buralarda durmak, artık bana zül.
Gözlerden uzakta, en hoyrat ele,
Sürsünler razıyım, yeter ki sen gül.
Ay değsin sulara, saçsın yakamoz,
Meltemler düşürsün, alnına kâkül.
Fırtınalar sallar, lakin yıkamaz,
Yorsunlar gövdemi, yeter ki sen gül.
Kurudu bağlarım, güllerim soldu,
Acı acı öter, zâr ağlar bülbül.
Biçare tabipler, başıma doldu,
Yarsınlar yaramı, yeter ki sen gül.
Yakarım bir damla için dünyayı,
Üzülme güzelim, gözyaşını sil.
En yivli oklarla gererek yayı,
Vursunlar alnımdan, yeter ki sen gül.
Tüketti ömrümü viran Kırıkhan,
Arayıp da beni, izbelerde bul.
Şayet yetişmeden, verir isem can,
Sersinler toprağa, yeter ki sen gül.
19.10.2018
Muhittin Alaca
Kayıt Tarihi : 19.10.2018 09:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhittin Alaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/19/yeter-ki-sen-gul.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!