7 Nisan 1932 - 7 Haziran 2012
Üzülme her hafta gelemem diye
Haftada olmazsa ayda gel canım.
Üç yüz altmış beşi böl on ikiye
Sırala otuzu say da gel canım.
Bekletme geciken müddet ziyandır
Güzele kin, öfke, hiddet ziyandır
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Gelse de geç kalmıştır şairim her şey zamanın da tadında güzeldir...
Ruhu şad olsun mekanı cennet olsun Abdürrahim Karakoç - Bahaettin Karakoç
Ozanı rahmetle saygıyla anıyorum
Kıstas olarak, "kitabullah'ın mihenklerini, akl-ı selimin kıstaslarını ve kalb-i selimin ölçülerini es geçip, hiç bir ilmi, dini ve akli ölçü tanımayan ve sadece "heva ve hevesin telkinlerine uy" diyen deli gönlün telkinlerine uyan bir şairin şiirine- isterse kalemiyle kuş tutsun- müspet puan vermem mümkün değildir. Keşke merhum Karakoç, inandım dediği kitabullah'ın "ŞUARA/ŞAİRLER" suresinin son beş ayetindeki ilahi ikazlara bir atf-ı nazar edip de bu şiiri o ikazların ışığı altında kaleme alsa idi. Allah, taksiratlarını affetsin amin!
Geçiyor ömrümüz vakit yaklaştı
Yılların içinde gönül saflaştı
Ruhumun feryadı arşa ulaştı
Bırak nazı Canım uçarak gel.
Kıvrak bir zeka ile mimari kurmuş kelimelerden
Usta şair ,mutlaka bir yerinden yakalıyor insanı
Allah rahmet eylesin
Yazı, güzü, kışı bahar zamanı
Yaşadın bilirsin ki her zamanı
Dinle rüzgârları seher zamanı
Uzaktan sesimi duy da gel canım.
BİR CAN BIRAKTIM
Bir can bıraktım her köşe başına
Yanlarına bedel koya koya gel
Bin umut bağladım her yol taşına
Kilometreleri saya saya gel
Dağlardan taşlardan adresi sorup
Bir kır kahvesinde birazcık durup
Kavuşmaya dair hayaller kurup
Yaklaşma tadını duya duya gel
Ağaç dallarında özlemler durur
Hayat damarlarım hasretten kurur
Ayrılık yüreğin köküne vurur
Ruhuma bir huzur yaya yaya gel
Toprak su ısındı düştü üç cemre
Tüm yaratılanlar uydu bu emre
Ağaçlar tomurcuk yemyeşil çevre
Kırlarda çiçekler oya oya gel
Yapraklarda tomur tomur yaşlarım
Geldiğimden beri çatık kaşlarım
Uyur uyanırım yine başlarım
Yaktığım ağıdı duya duya gel
Böyle feryat figân görülmüş değil
Araya tel örgü örülmüş değil
Bu aşkın defteri dürülmüş değil
Yerime kendini koya koya gel
Kabuğu soyulan ağaç yaşar mı
Yeri daralmayan nehir taşar mı
Canhıraş çığlığı dağlar aşar mı
Canına cinine doya doya gel
Efsane sevdamız yücedir yüce
Karşı koyulur mu böyle bir güce
Dere tepe deme gündüz ve gece
Tünel aç dağları oya oya gel
Sen de bir an önce gelmeyi dile
Mesafeler ile bitsin bu çile
Bütün yasakları çiğnesen bile
Aşkın kanununa uya uya gel
O Nuru aklından çıkarma, sakın
O zaman olacak uzaklar yakın
Mutluluğa doğru akın var akın
Gerekirse yürü yaya yaya gel
Onur BİLGE
Üstad'ın şiirlerini çok seviyorum severek de okuyorum her ne kadar şiir'in hakkını veremesek de..
bu güzel şiir de gitaristimiz wesley louden borland için gelsin.. yani wes borland..
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta