Yeter Gayri Sorma Oğul

Can içinde can acısı,
Yüreğinde sevda sancısı,
Gönül gurbet yolcusu,
O’da bir zaman çok seviliyordu.

Unutulmuş bir kenara,
Gözleri dönmüş pınara,
dönmüş bir kuru çınara,
O’da bir zaman çok seviliyordu.

Düşmüyor elinden bira şişesi,
Mekanı meyhane köşesi,
Yarını yok ki ne yaşasın,
O’da bir zaman çok seviliyordu.

Fırlamış dışarı elma kemiği,
Yüklenmişsin derdi gamı,
Yorgun düşmüşsün Yusuf Emmi,
Sende bir zamanlar çok seviliyordun.

Buda kaderin bir oyunu,
Terk etmişsin sılanı köyünü,
Bir yana bükmüşsün boynunu,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Boğazına kelimeler diziliyor,
Kaderine ne çok üzülüyor,
Yanaklarında yaşlar süzülüyor,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Yeter gayrı sorma oğul diyor,
Hıçkıra hıçkıra ağlıyor,
Ahh çekerek sözünü bağlıyor,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Konuşmadı sustu kaldı,
Başını avuçlarının içine aldı,
Şöyle bir geçmişe daldı,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Yaşanmıştı kaderin her acısı,
Sormaz olmuştu kardeşi bacısı,
İçine işlemiş yalnızlık acısı,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Eşini kaybetmiş bir başınaydı.
O’da ömrünün son kışındaydı.
Son sözü mezar taşınaydı.
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Bak hayat ne hale getirmiş,
Koca bir ömür bitirmiş,
Tüm sevenlerini yitirmiş,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu.

Çizgilerle ayrılmış yanakları,
İki kelime edemedi dudakları,
Var mıdır bu yaşamın tutanakları,
O’da bir zamanlar çok seviliyordu! ..