Ermeniden özür bu ne cesaret
Soyumun soysuzu yılandan beter
Karabağım yaşıyorken esaret
Yeter bu soykırım yalanı yeter
Soyumun soysuzu yılandan beter
Karabağ Türk'lerin öz be öz yurdu
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Ağır laflar edilmiş ama ister istemez insanın duyguları zorlanıyor. Güzel bir çalışma..
Recep Uslu
Elleriniz dert görmesin Leyla Hanım. Az bile söylemişsiniz itlere. Sağolasınız.
Saygı ve selamlarımla.
Ermeni terör örgütü Asala Avrupada ne kadar Konsolusumuzu katletmiştir Bizde aydın geçinenler
özür dilemek isteyenler korkarım Türkiyeyi de böldürmek için ellerinden geleni yapacaklar Onlara
ve onlar gibi düşünen sözde aydın geçinen örümcek kafalılara şunu sormak lazım Türk tarihini biliyorlarmı Erzurum a Kars a hiç gitmişlermi
Gerçek aydınlar konuşmadıkca
İktidar muhalefet bir olmadıkca
Türk milleti haykırıp bağırmadıkca
Zırvalayan adiler çogalacaktır
Sözde aydın geçinen örümcek kafalılar
Bunlar Türk olamaz kanlarından şüphem var
Soyu Ermeni olan Türk tarihinden ne anlar
Bu milletin emeği parası haram olsun size
Leyla hanım duyarlı yüreğinizi kutluyor tam puanla
saygılarımı sunarım
Söylenmesi gereken herşeyi bu güzel şiirle çokda güzel söylemişsiniz.Umarım bakıpta görmeyenler duyupta işitmeyen bazı kişiler birşeyler öğrenir.Sizi candan kutluyor,sevgiler yolluyorum.
gençlik yıllarımdı veya 18 yaş altı sıralarım. Her akşam haberlerde rutin bir haber geçerdi. Falan Başkonsolumuz ermeni teröristlerce öldürüldü diye. Duymadığımız gece yoktu. Düşünüyorum. Şimdi özür dileyen sözde aydın, fikirleri kararmış hilkat garibelerini. Çoğu benden büyük yaşça. Sağırmıydı bunlar acaba... Yakın tarihini bilmeyen o günler için benim adıma nasıl özür diler. Saygımla Leyla hanım.
sevgili ablacığım ;sozde ermeni katliamı ıcın ermenilerden özür dileyen sözde aydınlar, yürekten yazılan bu siirinizi okumalı ve asıl Türk halkından özür dilemelidırler.sizi yürekten kutluyor ve başarılarınızın devamını dilerken ,gönülden 100 puan veriyorum.
Şiirinin her satırına imzamı atıyorum sevgili Leyla. Kutlarım kalemini.
''Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur'' duyarlı yüreğinizi ve kaleminizi tebrik ediyorum.
selamlarımla.
Herşeyden önce güncel olan bu meseleden dolayı yazmış olduğunuz şiiriniz çok anlamlıydı. Mert bir yüreksiniz. Çoğu erkekten daha cesur. HATEMİ soyadı zaten bana hep ters gelmiştir. O bildiride imzası olan ERMENİ DOSTLARI'nı birazdan inceleyeceğim. Sonra da, tüm arkadaşlarıma göndereceğim. Türkiye tanısın onları. Ermenilerle ilgili bir kaç kitap okudum. Okuduklarıma inanamadım. Asıl vahşeti ve soykırımı yapan ERMENİ DÖLLERİ.. Beşikteki bebeği katletmişler, camiilere insanlarımızı doldurup ateşe vermişler, kızların yaşları 10-12 arasında değişen kızların ırzlarına geçmişler. Vahşice hem de. Tarih bunları yazıyor. Bunlardan özür dileyenler bizlerden de dilemeli. Boykot edelim bu kişileri. İbret-i alem için kınayalım. çok daha ağır sözler yazardım da, terbiyemi bozar diye bende kaldı. Siez anlayın artık ne demek istediğimi. (sevgiyle kalın Leyla hanım..)Ant+100 puan. NOT: bu şiirinizi ve altına ekleyeceğim notu ve söz konusu isimleri şimdi tüm arkadaşlarıma dağıtacağım.
Kim kimden özür dilemeli acaba?
Bir-iki ilim adamımız, bir-iki köşe yazarımız, Ermenilerden özür dilemek için karar almışlar ve bir kampanya başlatmışlar.
Yüzde yüz haklı olduğumuz bir konuda, Ermenilerden niçin özür dilemeliymişiz?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Ermeni devletini biz yıkmadık. O devleti Doğu Roma’nın orduları ortadan kaldırdılar ve Ermenileri Ortodoks yapmak için, on üç defa kan döktüler.
Biz Malazgirt savaşından muzaffer çıkınca, Ermeniler huzura kavuştular. Dinî hayatlarında tamamen serbest oldular. İstedikleri yerde, ticaret yaptılar. Sanatlarını korkusuzca icrâ ettiler.
1326’da, Bursa’yı fethedince, Ermenileri Bursa’ya biz çağırdık. Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında, İstanbul’a girince, Rumlardan boşalan yerlere Ermenileri yerleştirdi.
Anadolu topraklarında tam 813 yıl, Ermenilerle dostça yaşadık. Onları kendimizden bildik. O kadar ki, Ermeni asıllı iki kişiyi, (kendi arzularıyla Müslüman olduktan sonra) sadaret makamına, yani başbakanlık koltuğuna oturttuk. Birincisi, Zeytun Ermenilerinden Halil Paşadır. (1616-1629) İkincisi, Malatya Ermenilerinden Süleyman Paşadır. (1655-1656)
Ermenilerle dostluğumuz, 1877 yılında yapılan Osmanlı-Rus savaşında bozuldu. 93 Harbi de denilen o savaşta, Ruslara yenildik. Ruslar, İstanbul önlerine kadar geldiler. Önce Ayastafanos, sonra Berlin Antlaşmalarını imzaladık. Rusya, İngiltere, Fransa... Doğu Anadolu’da, Ermenilere yeni haklar verilmesini istediler. Padişah 2. Abdülhamid Han, Batı’nın ve Ermenilerin taleplerini kabul etmedi. Ermeniler Taşnak ve Hınçak terör teşkilatlarını kurdular. Padişaha suikast hazırladılar. Sadrazam Halil Rıfat Paşa’ya kurşun sıktılar.
Van’da binlerce insanımızı katlettiler. Bitlis’te, Siirt’te, Erzurum’da Türk ve Kürt asıllı kimseleri camilere doldurup diri diri yaktılar. Kuyulara atıp üzerlerini toprakla örttüler. Doğudaki Hamidiye Alayları Ermeni isyanlarını bastırmak için kuruldu. Ermeniler İstanbul’da da, Adana’da da ayaklandılar.
Halbuki biz, 1839 Tanzimat Fermanından sonra, Ermenilere 29 paşalık, 12 bakanlık, 30 milletvekilliği, 7 büyükelçilik, 11 konsolosluk 11 üniversite öğretim üyeliği... vermiştik.
Maliye Nazırımız: Agop Kazazyan, PTT Nazırlarımız: Garabet Artin, Andon Tıngır, Oskan Mardikyan, Bayındırlık Nazırlarımız: Bedros Hallaçyan, Kirkor Sinapyan, Hariciye Nazırımız: Gabriyel Norodunkyan, Hazine-i Hassa Nazırımız: Mikael Portakalyan ve Sakız Ohannes Paşa... Ermeni idiler.
Birinci Dünya Savaşına girdiğimizde Ruslar, İngilizler, Fransızlar binlerce Ermeni’yi silahlandırdılar. Biz Doğu Cephesinde Ruslarla çarpışırken silahlı Ermeni militanları da Kürt ve Türk köylerini basarak katliamlar yaptılar. Ordumuzu arkadan vurdular. Yani devletimize isyan ettiler.
Dünyada hiçbir devlet, katıldığı savaşın en zor, en kanlı, en karanlık günlerinde, 432 000 vatandaşını sürgün etmek çılgınlığına düşmez. (Suriyeye gönderilen ermeni vatandaşlar)
İhanet Ermenilerden gelmeseydi bir tek Ermeni’nin bile burnu kanamayacaktı.
Şimdi kim kimden özür dilemeli acaba?
Nerdesin ey akıl?
Dizelerinizi ve nadide duyarlılığınızı bu vesileyle tebrik ediyorum. Saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 80 tane yorum bulunmakta