Yeter Şiiri - Fakiri

Fakiri
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yeter

Efendilik bir kişinin hakkında
Her olur olmaza efendi denmez
Gözü vardır fukaranın b... da
Herze yenir amma bu kadar yenmez.

Mensup olup otururlar meclise
Ellerin sokarlar pise necise
Layık mı insanlık böyle hasibe?
Asil zat olanlar haramı yemez.

Malımız haczeder bu ehli garat
Ne türlü kurtulup eyliyek berat?
Yetmez mi mahluka bunca hakaret?
Mat oldu dilleri söylenip durmaz.

Hali olmaz cihan ey gafil, ahmak
Bu denli cevredip hem yakıp yıkmak
Kat’i müşkül oldu altından kalkmak
Bindi sırtımızdan aşağı inmez.

Yeter! zalim, yeter! bu cefa yeter!
Ancak bu işleri kem adam tutar
Zulmü taatiniz yezitten beter
İnadına kavi sözünden dönmez.

Rüsva olmuşuz biz bu alemde
Fer kalmadı divit ile kalemde
Din iman olur mu böyle ademde?
Ahirin düşünüp sonunu sanmaz.

Görüp gözetiyor hak, bunu arar
Muhanet babını açar ol şirar
Ancak merdaneler meydana girer
Şahinin yurduna kargalar konmaz.

Yani beğendin mi bu yüce şanı?
Layık mı incitmek bu denli canı?
Neylersin ey! Cünun bu dünya fani?
Söyünür kimsenin çırası yanmaz.

Şayoldu haller söylenir dilde
Ulu borç edindik dane yok elde
Haranın tadı yok şekerde balda
Aklı olan kişi bu kara çunmaz

Ne esbabın bildim ne de soyunu
Mevla olsun fakirlerin muini
Kuruttular çanağında suyunu
Nacarın törpüsü bu kadar yonmaz.

Geçirdik ömrümüz sayılı günde
Ardı ucu görünmez ha şunda bunda
Gücenmen ağalar sizinle bende?
Lakin Haktan gayri kimseyi tınmaz.

Gayet perişandır bu halkın hali
Tırnağı kalmamış kaşısın keli
Tesir etmez Kur’an okusa dili
Er olsa şeytanın atına binmez.

Deccal doğdu ecüç mecüç cihanda
Nan nimet kalmadı kapta sahanda
Hayır söz çıkmıyor hiçbir dehanda
İyiler iyidir günleri dunmaz.

Şer tohumu yerin yüzüne serpti
Büyükler küçüğün elini öptü
Neyleyim dünyanın çivisi koptu.
Cihan nara düşmüş ateşi sönmez.

Derilmiş bir araya biraz harami
Cehdeyleyip batırmaya meramı
Nasıl bu kuluna ersin ikramı
Farkı yok kafirden birbirin kınmaz.

Er gerek ki bu cefayı götüre
Hırkasın başına çeke otura
Tavla başı oldun desen katıra
Kal’alıp kimseyi üşenip sanmaz.

Adlinden taciziz biz bu itlerin
Ziyade şevketi hem yezitlerin
Bozuldu bentleri ehli zatların
Aksi döndü bu çarh doğruya dönmez.

Cahil sohbetinden belli yüzünden
Mekir yağar, hem yüzünden, gözünden
Başımızı alıp gidek tezinden
Bunlar hakkı bilip korkup utanmaz.

Doyurmaz gözünü hem malı Karun
Yılan, çıyan oldu bilmiyor, karın
Verseler kanmıyor cihanın varın
Hak ihsan etmezse uzanıp, sünmez,

Mabut edinmişler akçayı, pulu
Bilse kendi halin tanlamaz eli
Arifler incitip kırmaz bir kılı
Yarası olmayan deli olup bunmaz

Göklere dayandı mazlumun ahı
Yabana atmayın sözlerim sahi
İsterse yerlere indirse mahı
Divanı baride rahmete banmaz

« Fakir » der: Kurbanım halden bilene
Cümle kail olduk haktan gelene
Nasıl bel bağlayım kalbi yalana
Ne denli söylesem müşkülüm kanmaz.

Bu şiir, Rumi 1340 yılında Karaca köyü ihtiyar heyeti ve ileri gelenlerinden sekiz kişiden mürekkep mültezimlerin üç yüz bin kuruşa aşar iltizamı alıp, yüz elli bin kuruş zarara girmelerinden dolayı zararlarını kapatmak için halkı fevkalade sıkıştırmaları üzerine Fakiri tarafından söylenmiştir.

Fakiri
Kayıt Tarihi : 12.6.2015 14:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fakiri