Ne güzelliğiniz
Ne yaşınız
Ne ceketiniz
Ne saatiniz
Ne sağlığınız
Ne aşkınız
Öyle çok uzaklardasın
Bir deniz havası soluyorsun
İzmir Alsancak ta....
Sabahın beşinde taze hanımeli kokusu
Uyandırıverir bir sabah
Aniden özlem dalar içine
Hayallerimi yazdım yazdım mektuplara
Umutlarım akıyor en lacivert mürekkebimde
Aşkımı akıtmışım satırlara sen..... diye
Alacalı Beyaz içinde kağıt hamuruna harfler karışıyorken
Sen kağıt hamuru ben mürekkeptim o an......
Sanki yağmurun damla damla cama vurması gibi....
Parça parça verdim kendimi sana
Dağıttım bütün hücrelerimi
Bütüne ulaşmacasına
Gözlerinin gözbebeğinde bir nokta
Benliğinde teninde bir ateş,sıcaklık
Ruhunda gam oldum
Benimle uyu
Neden deme benimle uyu
Şu korunaksız dünyada
Zavallı kalbimi
Örtebilmek için benimle uyu
Gözlerimi kapadığımda
Her yeni günün ardından
Umutlar yeşerirken
Ve ümitlerin çiçek çiçek açtığı yerde
Yeni hayat rüzgarlarla savrulurken
Doğuda güneş birilerinin kalbini ısıtırken
Ve ben en üşüdüğüm anda
kırıklığım sana değil aldırma
ben her zaman böyle alınırım işte
aşık olmak çoğuzaman yalan bana
gönlüm ney dinlerken
özümde zülküf zülküf
telgrafın telleri gibi
Sen benim türk kahvemsin...
Efkarımda içtiğim üstünde dumanı tüten...
Acı acı yüreğimi burkan anda
-Ay tutuldu az önce-
Hayır hava yaz değil..
güneş açmıyor....
kar yağıyor bak bende
fırtına var..savurdu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!