-Şair dostum Ahmet Uğur'a-
Uzanmışım Yeşilırmak'ın kıyısına,
Gökyüzünün tirşe maviliğine dalmış gözlerim.
Böğürtlen dikenlerinin kanattığı ellerim,
Hüznü okşuyor bir beyaz güvercinin kanadında,
Bu hayat böyle geçecek nasıl olsa,
Bütün insanlar mutlu yaşasın, dilerim.
Dağ benim ova benim ırmak benim ağaç benim,
Azade ettim gönlümü tüm suçlardan kuşlar gibi,
Sonsuzluğa uçarım kıyasıya.
Ve Çarşamba ovasından esen serin rüzgarlar,
Eski bir sevgili gibi okşar saçlarımı,
Tabiatla başbaşa yaşamadayım doyasıya.
Bir gün bu günler de geçecek, bu mukadder
Elest bezminde verdiğimiz nice sözler gibi,
Sevdamızın üstünden de nice sevdalar geçecek.
Dalgın ve ümitsiz gözlerle yollara bakan aşıklar,
-Bir Ali Rıza Atasoy yaşamış burada- diyecekler,
Ve sözlerine -eski bir şairmiş- diye ekleyecekler.
(Taşova, 25.02.2005)
Ali Rıza AtasoyKayıt Tarihi : 27.4.2006 17:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*** Yeşilırmak Türküsü *** 1980 - 1984 döneminden sonra, bu şiiri kaleme aldığım tarihe kadar yaklaşık çeyrek asrı aşkın bir süre yazdığım şiir sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu bakımından yıllar sonra bana şairliğimi hatırlatan bu doğa güzelliğinin, Yeşilırmak'ın benim şair yüreğimde ayrı bir yeri vardır. *** yeşilırmak şairi *** onu kendime müstear isim yaptım. Yeşilırmak; gençlik yıllarımın ve duygularımın, kıvrım kıvrım usul usul akan hayat maceramın bir sembolü oldu adeta. Vakit buldukça kıyısında yürüdüğüm, şairce düşler kurduğum, anıları yadettiğim, akışında kendimi duyduğum ve başımı dinlediğim ilham kaynağım Yeşilırmak'ı çok seviyorum. Ve diyorum ki; / Bir gün bu günler de geçecek, bu mukadder / Elest bezminde verdiğimiz nice sözler gibi, / Sevdamızın üstünden de nice sevdalar geçecek. / Dalgın ve ümitsiz gözlerle yollara bakan aşıklar, / -Bir Ali Rıza Atasoy yaşamış burada- diyecekler, / Ve sözlerine -eski bir şairmiş- diye ekleyecekler. Şiirseverlere saygılarımla, 01.09.2006
Bilin ki yavrum;
Dayanır gibi görünüyorum ayrılığa,
Sahte gülüşler dudaklarımda,
İçimde acı ve keder.
Yine sizden ayrı bir yılbaşı gecesi,
Oturmuşum penceremin önüne,
Uzaklardaki sizi düşünüyorum.
Ege'nin mavililkleri, Karadeniz'in yeşili,
İlk Kurşun Anıtı, Karadeniz'in tek adası
Taa penceremin önüne gelir,
Bu ayaz gecelerimde, her yer karken.
Yeşilırmak evimin önünde akar,
Kral mezarlarını seyrederim
Uzaklardaki tepelerde,
İçimde Kızılırmak çağlarken...
Çocuklar oynaşır odamın ortasında,
Kızlı, oğlanlı neşeyle,
Dudaklarımda bir gülümseme,
İçimde bir yangın, alev alev
Özlemle yanarken yüreğim.
Telofonlarınızla avunurum,
Seslerinizin güzelliğinde
Ben neşemi bulurum.
(01 Ocak 2009)
Kırşehir-saat 00.00
Şadi Ünal
Sizi kutluyorum öğretmenim.Görüşmek üzere, selamlar.
Eminim ki Yeşilırmak da sizi son damlasına kadar yadedecektir Değerli Hocam...KALEMİNİZ ESKİMESİN...SELAM VE SAYGILARIMLA
MÜKEMMEL dizeler...
Severek ve içtenlikle okudum...
TAM PUAN + ANT.
Sizi; selam ve sevgilerimle, aşağıdaki şiirimle sayfama davet ediyorum:
Volkan
Beni sormuş
Volkan'ın lavlarından yiyenler
Söyliyeyim adımı
Öğrensin bilmeyenler;
Karahasanoğulları'ndan
Çelik derler adıma,
Türküm ve İslamım ya
Çok şükür Allah'ıma...
Nafi Çeli
Bu şiirin hikayesi:
Bir yerel gazetede 'Taşlama' yazıyordum.
Yazılarımı zaman zaman nazım türünde yazıyor ve hayli etkili olduğuna inandığım taşlamalarım vardı... Ne var ki, taşlamalarımda müstear isim, yani rumuz kullanıyordum.
Okuyucularım o kadar merak etmiş olmalılar ki, gazetemize bu taşlamaların kim tarafından yazıldığını binlerce mektup ve telefonla sormuşlar, ben de bu sorulara bu taşmayla bu şekilde cevap vererek ismimi açıklamıştım.
TÜM YORUMLAR (20)