ölümsüz sevdaların harmanlandığı diyar
ahşabın saltanatı, gerdanlıktır evlerin
muhabbetin canfeza, sevgin yirmi dört ayar
yürekleri yandırır buhurdan alevlerin
şirin’in saçlarını tararsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
hüzün bıçak yarası, gönüller intifada
hicranın yağlı urgan, boynumuza bağlanmış
birileri dert küpü, birileri sefada…
gurbetin ateşinde yüreğimiz dağlanmış
sitemkâr yitiğini ararsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
o derin uykusundan seher vakti uyanmış
sere serpe uzanmış, yatağından taşmakta
ferhat, dağı delerken kutlu çileye yanmış
kadim aşklardan doğup sonsuzluğa koşmakta
maziyi istikbale kararsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
göklerin boşluğunda güvercinler misali
aşkların kuytusunda sonsuzluğa dalarsın
hasretin taşımakta deryalara visali
ferhat’ın gözyaşını enginlere salarsın
vadiyi orta yerden yararsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
ırmakların yeşili, oynaşırsın güneşle
akar sonsuzluğunda şehzadelerin düşü
çıra olursun nehir, bağdaş kurup ateşle
cihana değişmeyiz o masmavi gülüşü
ferhat’ı harşena’dan sorarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
denizlere vurgunsun, kirazdır dudakların
sarmaşıklar misali sevdaların kördüğüm
kadim aşklardan kalma saçındaki akların
çilenin tezgâhında hasretindir ördüğüm
yarınların düşünü kurarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
kaya mezarlarının sırrını paylaşırsın
kösedağ’dır eteğin, amasya’dır gözlerin
suyun ılık sesini gönüllere taşırsın
strabon’un iris’i, çözülmemiş gizlerin
içimdeki cennetten firarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
efkarımın sebebi, aşkın çağlayanısın
masmavi sularına gözyaşları karışmış
meçhul sevgililerin gönül bağlayanısın
sonsuza varmak için, zaman senle yarışmış
rüyalarını hayra yorarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
eşyanın gülen yüzü solarken perde perde
denize hasretinden tutuşur akan sular
iris gözyaşı döker çıktığı her seferde
ayırır sevenleri kör karanlık pusular
kaytan bıyıklarını burarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
amasya’nın kalbinden usul usul geçersin
dolanırsın dağları, geride kalır izin
mevsimlerin peşinde, kalpten kalbe göçersin
sen kıvrılıp aktıkça aşikar olur gizin
gidişinle kalpleri kırarsın yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
ırmakların yeşili, gece kanar yarası
efsunlu gözlerinde özlemin izi vardır
sevdalardan düşülür ihtirasın darası
iris’in gözlerinde şirin’in gizi vardır
gülistandan gonca gül derersin yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
zamanın esrarını saklarsın belleğinde
hüzünkâr gözyaşları taşırmıştır suyunu
divane aşıkların büyürsün yüreğinde
o kara dikenlerin bozulacak oyunu
gün gelir maksuduna erersin yeşilırmak
hicran yaralarını sararsın yeşilırmak
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 11:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!