Asya’nın bakışında kaldım,
İstanbullu serkeş aklım,
Sevgi emekmiş anladım,
Selvi Boylum Al Yazmalım.
Dört kardeşin işi ne,
Hepsi altın derdinde,
Al birini vur birine,
Köyden İndim Şehire.
Mağrur bir aile reisi,
Çocuklarının tek hamisi,
Yaşar ustanın gailesi,
Korunsun Aile Şerefi.
Altı kardeşi böldüler,
Dertlerine alem güler,
Limon, sirke ne fark eder,
Turşulu, Neşeli Günler.
Şu dünyada yok bir işim,
Üç kardeşiz öksüz, yetim,
Televizyonu izletemeden,
Üzdün, Canım Kardeşim.
Tutuştular baştan başa,
Görünce koptu bir “Yaşa”,
Gerçeğinden daha paşa,
Var olsun Tosun Paşa.
Hepsi derslerden bihaber,
Mahmut hoca var halleder,
Hafize anayla güller,
Açar Hababam Sınıfı.
Haraptara biçilmez paha,
Zararıyla etti veda,
Şehirde Tomatiz satsa,
İhya olsa Züğürt Ağa.
Kızları kısmet bekler,
Eve geldi içgüveyler,
Fikretler,İsmetler,Hasretler,
Hep birlikte Gülen Gözler.
Hem iki dost hem de asker,
Aynı kıza göz diktiler,
Kılıktan kılığa girdiler,
Gün görmedi Süt Kardeşler.
Ali Nazik köylü bir bey,
Diyor “Türküciyem abey”,
Elimden gelmez hiçbir şey,
Sen tut elimi Muhsin Bey.
Şöförün bahtı kara,
Muavinin gönlü yara,
Ne itibar var ne de para,
Çiçek Abbas bir numara.
Girmesin hapse çocuklar,
Umutlarını çalmasınlar,
Doyasıya oynadıkları,
Uçurtmayı Vurmasınlar.
Kavuşmak mı? belki rüya,
İhanetle kaldın yaya,
Keje denen hülyaya,
Daldın gittin Eşkıya.
04/04/2018
Fatih GüngörKayıt Tarihi : 5.3.2019 10:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her birinin lezzeti ayrı.. Kısa kısa anmak iyi geldi :)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!