Hani keklikler yorulur da kara düşünce kalkamaz
Ey Seni sevmek, akdağ dağlarında kınalı keklik gibisin
güzel yeşil güzlüm
Ey yeşil güzlüm, ey güzel kız!
Seni sevmek, yedisinde bir çocuğun, günlük gelirine konmaktır
Alaca şafakta çıkmıştır işe,
Simidinin yarısını satmıştır,
Yüreği küçülmüştür elleri büyüdükçe...
Ey ey güzel kız
Seni sevmek, bir tren köprünün altında kalması gibidir,
Hani çığlığı düdük düdük sesleri birbirine karışır ya,
Hasreti raylara takılı kalır...
Ey ey yeşil gözlüm sevdiğim kız!
Seni sevmek, kaşarlanmış bir cellâdın, kendini asması gibidir.
Hani asılı cesedine bakıp hem güler hem ağlarlar ya
Oysa bir avuç gözyaşıdır astıkları bedeninden arta kalan...
Ey! yeşil gözlüm seni sevmek reçebın kaçak tütünü içmek gibidir
Seni sevmek, zordur, çelişkidir, ölümle yaşamın kardeşçe birliğidir,
Ölünün mezarını görüp ölümden vazgeçmesi gibidir...
Buna rağmen seni seviyorum,
Ama anlarsan seviyorum,
Anlamazsan geberiyorum
Ey yeşil gözlüm kaderim sensin sen.
Bir tanem unutma sen yoksan bende yokum
Kazım BEKTAŞ
Kayıt Tarihi : 14.4.2010 12:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kazım Bektaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/04/14/yesil-gozlum-48.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!