Yeşil Gözlerinle Oluştu Manalar Orman ...

Şairzal:
-Senin gözlerin yeşil diye bütün sözlerim yemyeşil. Manalarımda ormanlar gürleşir. Yeni sözlerimden sevda ormanımız oldu. Sen sözcüklerin ceylan gözlüsü, sen bu yemyeşil sözlerim arasında ürkek bir ceylan gibi sevgime yeşil yeşil akıyorsun.

-Derinliğine kapıldığım kopuşlar filmiyim.Baş roldesin. Rolün ile ilgin arasında başlıyor film.Senarist , bir sürü engel, içsel çatışma, ürkek anlar koymuş; ama her şeye yeşil gözlerinin dibinde bitiyor bir ömür dillere destan olacak aşkımız.

Şimdi yoksun diye günlerim kündeye tuş oldu düşlerine. Gün aynı. Sabah erken kalkıp okullarına giden öğrencilerin telaşı gibi. İşine yetişmek isteyen yetişkinlerin iş telaşından yüreğini unuttuğu anlar gibiyim.Sensizlik dizboyu. Yoksun, diye içimdeki denizin yosunları yoksunlarına sarılmış.

Şulenar:

-Özel sektörde çok çalışıp çok yorulan ve haklarını tam alamayan incinmişlerin ruh hali gibiyim. Seni senden çok severken, seninle erirken, seninle içim Çinleşirken setlerini aşamayan öylece kalışın iç yüreği gibi kendi açılarımda çözülüyorum.

Şairzal:

Son kullanma tarihi geçmeyen ve hiç geçmeyecek bir aşkın içindeyim.
Evet, Çin gibiyim, İçimde Çin'ler var..Çok kalabalık duygular ermişiyim.

Şulenar:
-Son kullanma tarihimden önce,içimi salladım. Sana ilaç olmak için bin bir derdin denenmişliğinde kaldım. Artık ruhun benimle hastalanmaz. Yaranın merhemi, senli aşkın Meryem’i oldum. Sana eriyor, seninle erinç güncelere taşınıyorum.
-Gözlerim sözlerinde nemlenir, ağlamaya yakın bir yerde susar seni düşlerim.

Dibe çökmüş hayallerime sarılır halim.Artık sana sarılmanın finali olmak istiyorum

Şairzal:

Dudaklarında inci sözler akıyor. İnci ruju sürmüşsün.Öpücük misafiri değilim. Misafirliğimi ömre tercüme ettim. Hücrelerimin hicretiyle öyle aktım sıcak dünyana.

Kaç şiir senin için imgelerini yuttu. Kaç cümle senin için süslendi.Kaç manaya ruhun değdi.Şimdi rujlarının rejimiyle içsel mevziler seferindeyiz.
-Sevda seyyahıyım. İçinde kalmış içimi bulmaya geldim.

Aşk'la yazıldım, serpildim, esildim, filizlendim, sevdana. Aşka manalar denizi oldum.Sevmenin kafiyesinde şiir gibi kalışına mazhar oldum.

Şulenar:

En hafif susmaların süs bitkisiyim .Süslenmiş sözlerinde eridim.Ağladım.
Sana alışmış alışmalarımı seviyorum.Sana alışmanın alıştırmasıyım.Ödevini özenle, sevgiyle, incitmeden dil dil yapıyorsun.
-Ten defterimde henüz alıştırması yapılmamış hayaller var.Biliyorum, sabırla, zamanla kendim çözmeyi istiyorum.

Çok özel bir ifadesi, akışı, esintisi, anlamı, derinliği, daha çok benimsediğim, sevdiğim, eridiğim, istediğim bir dünya var. Sınırlar, engeller, aramıza yayılan çıyanlar, can kırıklarımız olsun diye kırk ayaklarını salan saplantılı sülükler. Her şeye rağmen, sendeyim, sende kalacağım.
Seni bekleyen gün’eşin kelebeğiyim. Yürek sahilinin kumrusu, gönül pencerene konan serçe, meramlarına uçan kırlangıç, yeşil gözlerimle oluşturduğun benli sözler ormanında özel bir papatya, en istendik halimle sana kıpkızıl goncayım. Goncalarımın kokusuyla, sevgimle, duruşumla, en çok da bütün ilklerimle sendeyim.

-Sakın, senle daha da çok özelleşen beni incitme.

Şairzal:
-Bu inci adasını incitemem. Yaşadığım, eridiğim, bağrımın etrafını denizleriyle kaplayan bu tanımsız, sonsuz, sayılara sığmayan, sözlerle anlatamadığım aşk meleğimin sadıklık güvencesiyim.
-Sözlerimle, ruhumla, ilgimle, ömrümle sana olan bağlılığın tam teşekkülü sigortasıyım.
-Rabbim güzel niyetlerimizi biliyor, biz iyiliğin, güzel niyetlerin, özel yarınların, sahibi olmaya aktık.

İçimize bırakılmış şeytanları kumruluğumuzla öldürmeliyiz, yaşadıkça her şey kendine sobelenir.İmtihanımızı kazanır, sever ve yaşarız.

"Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol.
Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın.
Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını? ”