Yeşil Gelinlik Şiiri - Gülşen Şenderin

Eskiden bizim oralarda, yani köylerde
Düğünler yemekli, üç gün üç gece sürerdi
Aracılar iki tarafı da uzlaştırarak
Kız istenir, rızalar alınır, söz kesilirdi
Ailelerin ekonomik durumuna göre
Karşılıklı `Çeyiz Kağıdı` düzenlenirdi
Gelecekler için özveriler konuşurdu
Bazen zaman ve problemler girse de araya
İki tarafın da haklarını göz önünde tutan
Düğün düzenini kuran, organize eden
Sağdıçlar, yengeler ve büyüklerimiz vardı...

İhtimaller için peşinen nikâh kıyılır
Ondan sonra düğün hazırlıkları başlardı
Bir yenge haneleri sırayla tek tek gezerek
Her eve bir MUM dağıtırdı ve davet ederek
Tarafların düğün tarihini bildirirdi
Yaşamlar hayat şartlarına çoktan hazırdı
Birinci gün pembe gelinlik, buğdaylar dövülür
İkinci gün mavi gelinlik, kazanlar düzülür
Kına Gecesinde testi kırılır, gelin ağlatılırdı
Üçüncü gün, kuşatma günü BEYAZ GELİNLİK...

Ve dünü unutulmuş,yarınlara avutulmuş DÜGÜN
Bu ne bitmez söylemli kiz istemeleri
Bu ne çetrefilli istemsiz söz kesmeleri
Kırk yıldır tamamlanamayan `Çeyiz Kağıdı;
Evliliğe müracaat kâğıtları, askıda çürüyüp gitti
Gelinlik kumaşını ABD vermiş, AB biçmiş kime ne
Türkiye bu çok dar diyor, Yunanistan bol diyor
Kimse tezgâhında BEZİ, KUPÜRÜ dokutmuyor
Bu YEŞIL GELİNLİK bir türlü Kıbrıs’a uymuyor
Biçilmiyor, dikilmiyor...Kurulsun düğün dernek
Dördüncü günün ardından bitsin artık şu GERDEK!