Hadi gel de seninle Bursa’ya gidelim yerimiz bile hazır.
Çekirge ve Gönlü Ferah otellerinde yer ayırtım.
Dikkat et yanlış otele gelme sakın. (eski adı Dilmen Hotel) Hotel Gönlü Ferah City değil bizimki sadece Gönlü Ferah otel. Yan yana iki ayrı otel.
Konaklacağımız otelimizin tarihçesi ile ilgili yaptığım araştırmalar sonucunda, Gönlü Ferah Otelinin 1890 yılına dek uzanan bir geçmişi olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım.
Önceleri han ve termal banyo olarak hizmet vermekte olan otel 1900’lü yılların başına geldiğimizde 30 odalık bir konaklama tesisi olarak hizmet vermeye başlamış.
O tarihlerden bugüne kadar siyaset dünyasından renkli simalar, yerli ve yabancı sanatçılar, yönetmenler, yazarlar Bursa’daki evleri olarak Gönlü Ferah otelini tercih etmişlerdir.
Bazen da benim gibi kendini şair ve yazar diye nitelendirenler de tarihe tanıklık etmiş olduğunu da söyleyebilirim.
Bursa’ya gel de sana zaman zaman gittiğim çocukluğumun geçtiği ve okul yıllarımın geçtiği Altıparmak Caddesi üzerinde bulunan ve şimdi yıkılmış olan evimizi de göstereyim.
Bu tarihi mekan annemin baba evi. Yani Fettah dedemin evi.
Şu anda boş arsa olarak duruyor.
Neden boş arsa neden ev yapmamışlar dersen, o da başka bir şey.
Sana kısaca anlatayım.
Benim çok zeki ve akıllı bir dayım vardır.
Bizim evimiz çok eski ve de tarihi bir evdir.
Yahşibey caddesi üzerinde. Altıparmak Caddesine çok yakın ve hemen yan sokakta Yahudilerin yaşadığı kilisesi olan ve uzantısında ise Arap Şükrü ye kadar uzanan meyhaneler vardır.
Biz buraya Yahudilik deriz.
Dar bir caddedir ve karşısında tarihi askeri bir kışla vardır.
Dayım evi yıktırmak, yeni ve çok katlı bir ev yapabilmek uğruna, bu evde define var diye diye define avcılarına yol göstermiş define harita vermiştir.
Define avcıları da evi yerle bir ettiler.
Evin altında kim olduğu bilinmeyen bir de yatır vardı zaten. Ev yıkıldı ama gel gelelim anıtlar kurumu imar izni vermedi ve orası boş arsa olarak kaldı.
Adı gibi Zeki bir dayım olduğu için evi de arsayı da kaybettik.
Devam edelim mi?
Tarihi yerleri ve tarihe mal olmuş insanların huzur içinde yattıkları yerleri ziyaret etmek, ölümü hatırlamak, ölümden ibret almak ve ahireti düşünmek sünnettir.
Bir gün her canlı gibi, ölümü tadacağımız için kimseye kötülük düşünmeden Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri kabirleri ziyaret ederiz. Perşembe ve Cuma günleri buradayız zaten. Gönlüferah Otele çok yakın olan Kükürtlü Hatice Sultan, Çegirce Sultan, Murat Hüdavendigar türbelerini, ayrıca yeşil cami ve türbesini sonra da Emir Sultan Hz.Camisi ve türbesini ziyaret ve dua ederiz.
Hemen altında da ülkemizin nadide sanatçısı, Türk Sanat Musikisi üzerine derin kültürüyle ve herkesin unutmadığı, unutamayacağı, dinleyicilerine gösterdiği o nadide saygı ve özenle de yüreklerde yaşayan Zeki Müren’imizi kabrinde ziyaret eder ve dua ederiz.
Havalarda gerçekten çok güzel gidiyor. Bu aylarda Bursa çok güzeldir. Yeşil Bursa adı da buradan gelmektedir. Emir sultandan geze geze önce yeşile sonra set başına ineriz.
Ha bak set başı dedim ya, Mahfel diye şimdi çay bahçesi var ya, benim gençlik zamanında bilardo salonu olan güzel bir yerdir. Orada sana çay içiririm çok güzel bir yerdir. Geldik bak. Çayımızı içtik. Sana afiyet olsun. Beğenmişsindir umarım.
Şimdi geldik tarihi Çakır Hamama. Gideceğimiz yerler çok dik. sen de ben de yürüyemeyiz taksi ile gideriz. Önce Çakır Dede ve türbesi, Acele Bacı Türbesi(Tahtakale) Somuncu Baba türbesinden sonra, Üftade Camisi ve Pınarbaşı mezarlığında dua ederiz. Tezveren Sultan, Üç Kuzular, Üftade HZ derganından sonra, Ay Dede’yi ziyarete gideriz.
Evet, şimdi gideceğimiz yer çok önemli. Buraya neden geldik diye de sorma. Burası türbe değil, ama benim okuduğum sanat okulu, yani tophane sanat lisesi.
Lise yıllarım ve de anılarım, offf offf ne güzel günlerdi hoş yıllardı.
Hadi yola çıkalım. Gezmemiz gereken bir yer daha var. Okuluma çok yakın. Bursa Tophane semtinde park girişinin solunda şehitlik anıtının yanındadır.
Osman Gazi, Söğüt’te öldüğü zaman babası Ertuğrul Gazi’nin türbesine gömülmüştür. Bursa Türklerin eline geçişinden sonra naaşı Bursa’ya getirilerek Bizans dönemine ait Saint Elia (Gümüşlü Kümbet) Kilisesine gömülmüştür.
İlk önceleri Orhan Gazi ile aynı çatı altına gömülmüşse de 1855 depreminde türbe yıkılınca 1863’de bugünkü türbeyi Sultan Abdülaziz yeniden yaptırmıştır.
Her adımı tarih kokan Bursa işte burası.
Şimdi seni Ulu Cami ve de tarihi kapalı çarşıya götüreceğim.
Gideceğimiz yer Koza Han. İpek seversin değil mi? Önce koza hanın bahçesinde güzel bir çay içelim olur mu? Bugün çok yorulduk çünkü.
Ben açıktım. Bu gün çok yoğun ve de yorucu bir gündü. Ama daha bitmedi. Bursa’ya gelip de İskender kebabı yemeden dönülür mü?
Şimdi seni ünlülerin kebap yediği bir yere götüreceğim ama sakın şaşırma.
Eski garajların karşısında küçük bir lokanta. 3-4 masası olan bir yer. Harika bir döner yiyeceğine de emin olabilirsin.
Bu küçük dükkanda duvarlarda çerçeve ki resimlerden anlacaksın, neden ünlülerin İskender kebap yediklerini.
Tüm sanat dünyası, Bursa maça gelen tüm futbolcular, kulüp başkaları. Bu nefis İskender kebabın lezzetini hiçbir yerde bulamazsın.
Şimdi bana lütfen izlenimlerini söyle.
Sonra da seni gece için başka bir mekana götüreceğim.
Mudanya yolu üzende Beceren lokantasına yer ayırttım bile.
Beceren Restaurant, yıllardır devam eden beceren geleneğini ve Botanik Park içinde yeşillikler ile çevrili doğanın tüm güzelliklerini doğal bir ortamda yaşayabileceğimiz sıcacık bir atmosferdedir.
40 yıllık Beceren geleneğini; ev sahibi anlayışı ile yüksek kaliteli servisi, zengin menüsü ve benzersiz konumuyla nezih bir şekilde misafirlerine sunuyor.
Sen de benim misafirim olduğuna göre bu görevde bana düşüyor.
Beceren romantizmini görmeni istedim….
Sen hayal kurmaya başla şimdi gece kuşum benim.
Benim uykum geldi. Ben de rüyalarıma geri döneyim.
Yatayım, yorgunum zaten.
Sabah erken kalkacağım.
Kalk traş ol. Duş al.
Bana Allah rahatlık versin.
Aaahh ah o rüyalar.
Sevdiklerimi rüyalarımda göremiyorum artık.
Ne babamı nedeeeee seni.
Bende iyi ki bu rüyalar var.
O da olmasa ne yapardım.
Sevdiklerim nasıl görürdüm? Diye şükrediyordum.
Benim sevdiklerim çok az.
Tek tük ama, onlar da benden çok uzak. Niye ya, niye ya? .
Niye? . Offfff offffff offffff…..
Sana günaydın..
Hikmet ÇavdarKayıt Tarihi : 2.5.2017 15:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hikmet Çavdar](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/05/02/yesil-bursa-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!