YERYÜZÜNÜN ORTADOĞ(R) USU
Birebir hasat... Bereket tanrısından
Sunaklara garkedilmiş kan ırmakları...
Turuncu bir sevdanın koynundasın,
Damarında ırmak ırmak Hurridir akan
Lime lime Diclenin öfkesinde,
Mezopotamya’nın yakut bereketi
İçinde mağrur ve mahzun küheylan...
Zerdüşt tınısında bir dil,
Vurgun yabani bir dil,
Eşiklerde çokça ve çokça çarmıhta İsa
Ve Muhammed kokulu kandil...
Hey Ortadoğu!
Doğunun ortasında yangın yeri
Bağdat Basra
Ve içten içe kaynayan
Dingin Süleymaniye ve Erbil...
Emperyal ıraklardan Irak' lara
İnceden ve derinden
Manidar bir oyun
Oynar gibi geliyor
Seke seke entrikalar...
Ve geliyor tarihe kök salarak,
Büyüyen zeytin dallarını kırarak
Gürül gürül akan ırmakları bulandırarak
Geliyor ahhh...!
Görmesen de bilmesen de sen
İki gözüm!
Ağlayan sen olacaksın.
Çorak çorak kan kuyusu iki çanak
İki gözüm bil ki sen olacaksın...
Dili yara dili, ürkek türkü türkü
Nazlı cıvan kıvrım kıvrım
Munzur Dicle Fırat...
Sen olacaksın...
Düşse de gün yüzüne gözlerin
İşgal altındasın ve sen
Hiç bir düşe sığmayan coğrafyalardasın...
Eksik tutulmuş bir tarihin
En mazlum satırlarında
En terkettirilmiş dilsin... Dilsiz
Ve bakıp da gördürülmeyen bir gözsün.
Bellek yitimine adın yazılı.
Yârsiz ve yarensiz bir gasavetin
İşgalindesin ve sen;
Her gün batımında kuru bir dalsın,
Bütün kaynakların susuz
Sofraların katıksız,
Kahkahaların arsız,
Ve hoyrat bir yaşamın döşündesin...
Olur ya; aralanan bir kapıdan
Düşerse gün yüzüne gözlerin;
Olanca sevdanla güneşin ve yıldızların
Ve toprağın bakir bedenine,
Var gücünle tutun
Tutun ki;
Gecenin aysız karanlıkları
Azminden utansın...
Ne varsa bir öfkenin büyüsündeymiş... Oysa sen;
Çatlarcasına ağlamanın tam ortasındasın
Ve kanatlanmış tebessümlerin kalbinde
Yaşamak denilen sevgili şeyler de dâhil
Ne varsa şaşkınlığın molasında...
Deli ırmaklar köpük köpük
Çarpar delikanlı kıyılarına,
Pusatsız bir baskın anı vakitler
Bu kentlerde aczin avare sokakları
Ve içinde bezginlikler...
Kelepçeli bir dilin yarası derinden
Ses verir...
Harlı gül bahçelerinde
Dolaşmak nasıl kanatırsa
Öyle kanarsın öyle derinden
Öyle oluk oluk....
Bazan diyar diyar derviş,
Bazan yar olup aşk yaşarsın.
Bazan için dışın kusmuk olur kederden.
Bazan gözlerin iris kesilir tüm uzaklıklar vatandır.
Oysa gülün adı hasret geceler yetim.
Ömür bir katre nefestir
Ve sen hala işgal altındasın...
Kayıt Tarihi : 17.5.2010 20:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!