'diriyiz. yeryüzüne bırakılmış bir iz.
yağmurun vuruşkan sesi: kuşdiliyle bir öykü.
yağmurun kırılgan sesi: teni yanık toprak.
karşılıklı gülüşür geçer gideriz.
çentikliyiz. nasıl da aldatılmış. anlaşılmaz
yeryüzündeki yaşımız. kimden düştük?
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
YAĞMUR sözcüğü de öylesine seçilmiş değil. RAHMAN sıfatından, MERHAMET içeren bir sıfatıdır. YAĞMUR için RAHMET de denir. Allah, yarattıklarından hiç bir şeye benzetilemez (HAŞA) ama şair başka türlü de anlatamaz. TEŞBİH...
Sarılır, barışır, sarışır; hoş görürüz birbirimizi. Karşılıklı gülüşür gideriz.
kuşdiliyle bir öykü: Hayat boyu anlayamaz, anlatamaz; anlaşılamamaktan yakınırız. Birbirimizi anlamaz, dinlemek ve anlamak istemeyiz.
Yağmurun rahmet,bereket anlamlarını da düşünecek olursak; şair,Allah'ın rahmetinin sonsuz olduğunu,bağrı yanık insanın bu rahmetten faydalandıkça neşelendiğini,Allah'a hamd ettiğini söylüyor.
'Toprak' imgesi eskilerin 'anasır-ı erbaa ' dedikleri 'ateş,su,hava,ve toprak'tan biri.Toprağın bir başka önemi de, Âdem 'in,dolayısıyla insanlığın topraktan yaratılmasına gönderme yapan bir gösterge oluşu.İnsanlığın bu macerada sürekli kavga ettiğini, bu yüzden de toprağın (insanın) kırılgan bir yapısı olduğunu söylüyor şair.
'Diriyiz' sözüyle Tanrının ezeli ve ebedi gücüyle yarattığı her nesne ve canlının,gerçek âlemde hep diri olduğunu,O'nun adını her nesnenin kendi diliyle tesbih ettiğini belirtiyor.
Evet. Aynen... İlk sözcüğün anlattığı HAY sıfatıyla yaratılıp, DİRİ oluşumuz.
yağmurun vuruşkan sesi: Her sesli, sesini ve tüm fiillerini Yaratan’dan alır. Dolayısıyla O’nun sesi sayılır ama savaşarak, kan dökerek, kalp kırarak birbirimizi yeriz.
KIRILGANLIK: ?
Bütün kutsal kitaplarda insanın bir damla sudan yaratıldığı belirtilir.Buradaki yağmur izleği yaratılışın sırrı,tanrının hayat bahşeden gücü olarak düşünülebilir.
Zaten bütün iş 'yağmur'da üstat,'yağmurun vuruşkan sesi'yeryüzündeki insanın macerası olabilir.
Değerli Kardeşim, Mehmet Binboğa!
yeryüzüne bırakılmış bir iz: Allah bizi yaratmış. Allah’ın varlığının belirtisiyiz.
Diyerek ilk dizeyi açıkladım. İkincisi sinden olsun!
Şiir içimizde tozuşan bir şeylerin konma isteğidir..Dersek binbir tanmına bir tanım daha ilave etmiş oluruz şiirin..Konma isteği aynı zamanda beraberinde konumlanma duygunu da getirir böylesi şiirlerde..
Varoluş felsefenin çetin meselelerinden birisidir ve şiir has şiir olmaya yöneldiğinde en vazgeçilmez ve en ilkel ve en İLK EL den başvurduğu temadır varoluş aynı zamanda
Varoluş, felsefede , mantığın asfalt düzgün yollarından ilerlemek ister . Şiirde ise keçiyollarından patikalardan sürdürür yolculuğunu .zeplin de kullanır böyle zamanlarda şiir, tramplenlerden de sıçrar..ama emin aydınlık sağlam yollardan değildir varoluşu hissetmek şiirde..
Şiirin sağlamlığına dair kriterler felsefenin kriterleri kadar kural içi olmaz..sezgisel alandan sezgisel alana yol arayan bir dili vardır şiirin
Varoluşla tahrik olan ruh , bu şiirde konarken ve konumlanırken şu dalları seçmiştir..diri oluş,çentikli oluş ve gövde oluş..
yağmur eşlik ediyor her üç oluşa da..
varoluşu sancı yapmamış kendine şiir..varoluşla allegro bir oynaşıyı seçmiş..
Şiir güzel olabilmeyi başarmış...sevgilerimi sunuyorum şiire
:)
çok mu yuvarlamışım, Bilge hanım!..
ama neyi!..
top
topaç
holihop
dünya....
hangisi!..:))))))
Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta