Yeryüzü Çetesi Saldırıyı Çesitlendiriyor

Savaş çeşidi yöntemleri günümüzde çoğaldı.

Ülkemiz özelinde öncelikle bakmak zorundayız.

Çünkü hedef biziz.

1950 yılında başlayan saldırı bugün özelleştirmeyle ekonomik savaşı bize karşı kazanmış gibi göstermiş olsa bile bunun sürdürülebilir olmasını bundan sonra ki süreçte siyaset eliyle mümkün olmadığı gerçeği direnişimiz sonucu ortaya çıkınca bizi yıldırmak adına daha fazla saldırmaya başladılar.

Pandemi ile biyolojik savaş aşılar ile vurgun vurmakta bu savaşın bir parçasıydı.

Sonra asıl niyet yüz yıl önce ki Anadolu'nun parçalanmasına engel olmuş Mustafa Kemal Atatürk ve Türk ulusu engelini aşarak bunu başarmak adına ülkemizin her tarafı düşmam ve savaşlar ile kuşatıp işbirlikçi tüm şarlatanları ile üçüncü dünya savaşı diye birinci dünya savaşı hıncını saklamaya çalıştılar.

Bunu herkes yutar. Gerçek Türk yutmaz.

Türk ordusunun içinden bile kurmay eğitimi almış askerler bile Rusçu ve natocu diye ikiye bölündüler.

Bununla da ayrı savaşmak zorunda kaldık.

Ukrayna peşinden ortaduğu da ki unsurları kullanarak bizi bu savaşın içine çekmeye çalışıyorlar.

Bir taraftan yıkılmış kapitalizmi batı çetesi ayakta tutmak için her türlü saldırıyı yaparak ayakta tutarken diğer taraftan doğuda yeni kurulmak istenen dünyanın içine sızmak için her yolu deniyorlar.

Doğu'da kurulmak istenen brics ile bu ne kadar mümkün?

Hangi devletlerin aracılığıyla bu yapının içinde yer aldıklarını ve bir müddet kendilerini belli etmeden sinsi bir faaliyet ile onlardan yana tavır koyduktan sonra güçlerini burada kendi adlarına devşirmeyi başarır iseler yine kapitalizmi bu yolla ayakta tutmak istiyorlar.

Çin ve Rusya'nın içi de çok sağlam değil.

Bizim içimiz nasıl sağlam olmadığı gibi.

Dünyanın her yerine para, teknoloji vb güçlerle sızdılar yerleştiler ve her yerde karışıklık çıkarmaktan tehdit etmekten, huzursuzluklar çıkarmaktan nemalandıklarını düşünüyorlar.

Batı sömürgesinin hüküm sürmediği her ülkeyi kapalı ekonomi diye suçlatıyorlar medyaları aracılığıyla.

Oysa doğru olan batı çetesine karşı doğru olan bugün ulusal egemenlik adına kapalı ekonomiye geçmek batı çetesinin ve yerli işbirlikçi şirketlerinin kovulması tek çözümdür.

Bu kaçınılmaz gerçekleşecektir.

Yavaş yavaş olsada bu gerçeği herkese öğreteceğiz.

Ülkemizde şu anda çıkan bütün orman yangınlarının arkasında tele yangın sistemleri ile yangın çıkarma teknolojisini kullanan kim?

Onları baştacı edenleri görmezseniz yangını kimin çıkardığını göremezsiniz.

Bu kadar yangın aynı anda bir tesadüf gibi çıkabilir mi?

Amaç ne?

Anadolu bizim olmayacak ise size de yar etmeyeceğiz mesajını vererek teslim olun diyorlar.

Türk ne yaşanır ise yaşansın teslim olur mu? Olmaz bunu biliyorlar.

Yüreği yangın yeri zaten yanan yuvasını, acısını terk eder mi?

Onlar terk ettireceklerini denemek istiyorlar.

Bu mümkün mü?

Dünyada her ulusa bunu yaparsınız Türk'e yapamazsınız.

Giderlerse gitsinler oyununun parçası olan melezler gibi olmamızı bekliyorlar.

Asla bunu başaramayacaklar.

Yeni bir biyolojik savaş tehdidi ve bunu paraya çevirme amaçlı politika yine işbirlikçi tüm iktidar, medya, bilim insanı aracılığıyla sahaya sürülüyor.

Buna da aldanmayacağız.

Pandemi süreci biyolojik savaşın ilk saldırısı olarak büyük tecrübeler kazandırdı bize.
.
Bu konuda da direneceğiz.

Bilim dünyasının ikiye bölündüğüne ilk kez şahit olduk.

Kendini paraya satan insanları aldatmak adına bilim insanı diye medyada yer buldu.

Kendini satmayan gerçek bilim insanlarını kimse duymadı.

Aynı yöntemi yine deneyecekler.

Sosyal ağları direniş meydanına dönüştüren ve doğruyu savunan hiçbir kimse burada kimseye ulaşamaz oldu.

Bilinçlenmeyi durdurma savaşı'nın bir parçası olarak devreye alındı.

O zaman herkes sahaya inecek her doğru bilgiyi birebir sahada öğreteceğiz.

Sonu gelmiş bu arsız saldırıyı bitirmek bundan sonra daha kolay.

Bunaldığı ve bunaltılmış olmaya dayanmayan insanlardan uzak durarak sağlıklı düşünmeye devam edeceğiz.

İnsanlık adına batı çetesinin tüm vahşiliğine karşı kazanana kadar direneceğiz başka yolu yok.

Her dayatma özgürlüğün suratında patlayan bir tokattır hissedebilen ve anlayabilen için.