.
yerinde olsam tanrı'nın, almam cennetime büyükleri...
Dilek ışık'a
öfkeyi kovuyoruz hani
bir bardak çay
gölgesinde sigara
yerimizde sıcak nasılsa
şiir sesleri ve türküler diyoruz
çoğunu yapmıyor çocuklar
sesin olmadığı yerde
olmuyor bunlar
düşünürken buluyorum gözlerini
dalıp gidiyorlar korkuya
babayım diyorum
anneyim diyorsun
sonra bakıyoruz ki
bomba üstüne yazı işliyor
resim yapıyor çocuklar
çocuklarıda çocuklara düşman yapıyolar
hani gökyüzüydü tablolar
hani beyaz
hani mavi
ben anlamıyorum bunu
gök şimdi siyah değil mi
acıya doğurduklarımız
sabah canım kalkmaları
yüzlerinde baharın sesi
kızarmış yanaklarıyla
gülen çocuklarımız
ben anlatamadım
siz anlatın savaşı
cennetim ve cinnetimle
düşürüyorum günleri
dilim tutuluyor
köreliyor gözlerim
kalem batıyor elime
kin 'tutuyorum günlüğe
sonra onlar olmak var
geç diyorum rüzgara
bu yüzden dedim
oyunlarından, evlerinden,
hayatından kovulan çocuklar
şimdi nerelere sığacaklar
bakışlarında, fazlalık mı var
onlara desek ki; yığın cennetin ortasına
meleklerimiz var
saçları kıvırcık
açık tenli
biraz esmer
bitmiş acılarla
nereye gider, hayat kokan çocuklar
anne rahminde bile kaçamıyorlar
kurtuluşsa eğer
cennet'ten öte yer mi var...
cinnet yılı /
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 2.9.2006 12:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Kanla karışık yağmurlar' adlı şiirim sonrasında dilek ışık hanımla yaptığımız tartışmanın yansımasıdır. Etik olayının artık bir zehir olduğunu ve asla kendini ifade edemediğine olan inancımla ve diyorum ki. etiği belirleyenlerin kendilerininde artık, sözüm ona bilen, anlayan, bilgi sahibi olan insanların, egemenlerin elinde maşa olduğudur. (Aydınlar, akademisyenler, gazeteciler,entellektüeller vs.) Çünkü çoğu karar ve strateji mekanizmasının içinde varlar. Bazen okumuş olmak, yetişmiş insan olmak dünyayı bu hale getirmek için mi diye düşünmeden edemiyorum. Yayınlanan fotografların kaynağı, Lübnanli gazeteci Hanady Salman: “Bunlar Israil askerleri tarafindan Güney Lübnan’da öldürülen çocuklarin fotograflari. Hepsi yakilmis. Bati basinin bu fotograflari yayimlamayacagindan eminim. Bunlar Ter Hafra halki. Bu sabah (15 Temmuz) köyu terk etmeleri emredildi. Yakinlardaki bir Birlesmis Milleler binasina siginmak istediler ancak yetkililer tarafindan geri çevrildiler. 1996’da Qana’daki binasina yapilan saldiridan bu yana BM sivil halkin sorumlulugunu almiyor.”
sonra sana etik tartışması yaşattığım için de affet.
düşüncene fikrine saygısızlık ettiğim için de affet.
ama ben seni bana o görüntüleri izlettiğin için hala affetmiyorum.
meleklerimiz var
saçları kıvırcık
açık tenli
biraz esmer
bitmiş acılarla
nereye gider, hayat kokan çocuklar
anne rahminde bile kaçamıyorlar
kurtuluşsa eğer
cennet'ten öte yer mi var...
demek ki sözlerinle de yeterince ifade edebiliyormuşsun kendini.
soruyorum
şair için sözden öte
yer mi var?
anne olup
o resimlerdeki çocuklardan birinin
kendi evladı olmasından korkmayacak
kadın mı var?
insan olup
olan bitene göz yumacak
adam mı var?
söz bizim işimiz.bırak konuşamayan resim assın sayfasına....
TÜM YORUMLAR (3)